Tarih: 16 Şubat 2003
Maç
Yer: Manchester
İngiliz futbolunun iki köklü kulübü Manchester United ve Arsenal, FA Cup 5. tur maçında Old Trafford'da karşı karşıya geliyor... 90 dakika sonunda gülen taraf konuk Arsenal oluyor. Sonuca bir hayli sinirlenen M.United menajeri Alex Ferguson, soyunma odasında eline geçen bir çift kramponu rastgele savuruyor ve o kramponlar takımın 'ikoncan'ı, İngiliz futbolunun en büyük yıldızlarından David Beckham'ın kaşının yarılmasına sebep oluyor.
Tarih: 2 Nisan 2009
Maç: Galler - Almanya (FIFA 2010 eleme grubu maçı)
Yer: Galler
Dünya futbolunun en büyük ekollerinden Almanya, 2010 Dünya Kupası'na gitme yolunda Galler'le deplasmanda karşılaşıyor... Takımın yıldız forveti Lukas Podolski (Polonya asıllı Alman), maçın 67. dakikasında milli takım kaptanı Michael Ballack'a basıyor tokadı. Yine herkesin gözü önünde...
Tarih: 20 Nisan 2010
Yer: Florya Metin Oktay Tesisleri
Frank Rijkaard'ın çalıştırdığı Galatasaray'da sıradan bir gün. Takım, antrenman sahasında maç yaparken kaptan Arda Turan'la sarı kırmızılı takıma yeni katılmış Caner Erkin arasında bir gerginlik oluyor ve 'kaptan' Arda takım arkadaşı Caner'in dudağını patlatıyor.
Tarih: 29 Ocak 2011
Maç: W.Bremen - B.Münih (Bundesliga 20. hafta maçı)
Yer: Bremen
Almanya'nın en köklü futbol kulüplerinden Bayern Münih, deplasmanda Werder Bremen'le karşılaşıyor. Bayern'in 3-1'lik galibiyetiyle sonuçlanan maçta takımın yıldızlarından Arjen Robben (Hollanda), sinirlendiği takım arkadaşı Thomas Müller(Almanya)'e saha ortasında, sözün özü herkesin önünde basıyor tokadı.
Sıraladığımız dört örneğin üçünde direkt, birinde ise endirekt müdahale söz konusu görüldüğü üzere. 1., 3. ve son örnekte adı geçen 'sanık'lara herhangi bir ceza kesilmezken, ikinci örnekteki 'sanığa' ise sosyal sorumluluk içeren bir cezai işlem uygulanıyor.
Ve bu olaylarda adı geçen şahıslar en az İbrahim Üzülmez kadar(!) popüler, bu şahısların giydiği formaların sahipleri de en az Beşiktaş kadar(!) tüm dünya tarafından yakından takip edilen ülke/takımlar.
Flashback... Dün sayın başkan Yıldırım Demirören'in de dediği gibi Türk Spor tarihine geçen(!) basın toplantısı düzenlendi ve İbrahim Üzülmez 'malum' sebeplerle Beşiktaş'tan kovuldu...Canlı yayında...
Ayrıca sayın Yıldırım Demirören, basın toplantısında aynen şu sözleri söyledi:
''Bizi dünya takip ediyor. Kaptan liderdir. Lider herkesin yaptığını yapamaz, herkese örnek olmak zorundadır. Soyunma odasında ne kadar kötü söz söylenmişse söylensin bu olayın olması affedilir değildir."
Tamam, elbette Üzülmez bu olayda hatalıdır -kendisi de bunu kabul ediyor zaten- ve bu olayın savunulacak hiçbir tarafı yoktur. Ancak insan şu soruları sormadan da edemiyor. Başkan'ın İbrahim Üzülmez'in takımdan uzaklaştırılma nedenini açıklarken dayanak gösterdiği "Beşiktaş'ı dünya takip ediyor" tezi, (Abartıldığı kadar olmasada gerçekten de var böyle bir durum şu sıralar, orası doğru) işin içine yukarıdaki örnekler girince biraz eğreti durmuyor mu? Hiç sanmıyorum ki Beşiktaş'ı takip eden 'dünya' Bayern Münih'ten bihaber olsun.
Ya da Başkan'ın ısrarla üzerinde durduğu "olayın soyunma odasında geçmesi" gerçeği, yumruk veya tokat atma eyleminin saha ortasında veya antrenman sahasında vuku bulmasından daha mı önemli acaba? Yukarıda bahsi olaylar, o işe bulaşan isimlere yapılan 'uyarı'larla savuşturulabilirken seni yıllardır hiç üzmeyen Üzülmez'in bu kadar üzülmesi şart mıydı?
Son olarak... Bu olayın altında başka bir neden yatmıyorsa eğer, hırsızın da mı hiç suçu yok?
Aycan ÇEKİ / Fotomac.com.tr
