Güneş, Özlüce Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında, Bursa'da 2-2 berabere kaldıkları Eskişehirspor maçında iyi oyunun karşılığını alamadıkları için üzgün olduklarını bildirdi.
Önce iyi oyun sonucu 2-0 öne geçtiklerini ancak ikinci yarıda skorun 2-2'ye geldiğini anlatan Güneş, kaybettikleri 2 puan için yöneltilen eleştirilerin normal olduğunu ifade etti.
Güneş, 75. dakikadan sonra Eskişehirspor'un daha fazla topla oynadığı anlarda orta alanda baskı yaparak oyunu sürdürmeyi düşündüklerini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Yediğimiz gol önemli. Sayısal üstünlüğümüz ve pozisyon duruşumuz artı olmasına rağmen rakibe müdahalede sıkıntı oldu. Dönen topta Hürriyet'in etrafında 3 oyuncumuz vardı. Uzatmalarla beraber düşünürsek ataklarımız oldu. Maçtan geriye kalan, kaybettiğimiz 2 puan oldu. Moral bozukluğu ama iyi oynadığımız gerçeğini ve hatalarımızı ortadan kaldırmaz. Oyunda öndeyken savunma anlayışı doğru değil. Geride kalan defans oyuncularımızın sahayı büyüttüğünü görüyoruz. Birbirine daha yakın oynayan bir takım olmalıyız. Şampiyonluğa oynayan takımlardan, Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe'den daha kötü oynadığımızı düşünmüyorum ama oynadığımız futbolun karşılığını alamadık. Hep hayıflanıyoruz. Bu takımın kötü futbol oynadığını söyleyen kişiler de haksızlık eder."
Balıkesirspor ile oynayacakları müsabakaya kazanma anlayışıyla çıkacaklarını kaydeden Güneş, bu mücadelede Volkan Şen'i cezası nedeniyle oynatamayacakları bilgisini verdi.
Volkan Şen dışında eksik oyuncuları bulunmadığına değinen Güneş, "Takımda da şehirde de kazanamama endişesi var. Umutsuz değilim. Bu takımın yol alacağına inanıyorum. Oyuncularıma da güveniyorum, eksiklerimizi gidereceğiz. Balıkesirspor'un başında başarılı bir hoca var. Kendisi, bu camiayı yakından tanıyor. Onun için avantaj ancak dostluk çerçevesinde sahada mücadele edip 3 puanla Bursa'ya dönmek istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
- Ferhat Kiraz ve İbrahim Öztürk'ün durumu
Şenol Güneş, U21 Takımı ile antrenmanlara çıkması kararlaştırılan Ferhat Kiraz ve İbrahim Öztürk'e, takıma katkılarından dolayı teşekkür etti.
Sezon başından bu yana defansta Türk oyuncu oynatmak istediğini hatırlatan Güneş, "İbrahim iyi niyetle de çalıştı ama yedek tutup oyuna aldığımda böyle oynayacaksa kadroda tutmanın anlamı yok. Böyle oynarlarsa, takıma katkıları olmayacaksa 18'e almayacağımı söyledim. Onlar da bu durumda bana 'İdmana çıkmasak olur mu?' dedi. 'Adil Bey ile görüşün' dedim, görüştüler. Daha sonra yönetimden alınan karar budur" ifadesini kullandı.
Seyirciye saygı duyduklarını ancak oyuncularla ilgili kararları kendilerinin verdiğini bildiren Güneş, verimli olamayacağına inandığı her oyuncu için bu durumun geçerli olacağını anlattı. Güneş, şunları kaydetti:
"Bundan sonra ne olur bilemiyoruz. Bu, diğer oyuncular için de geçerli. Verimi olmayan bir oyuncuyu beklersiniz ama ne kadar? Gelecek planında yoksa ona da bunu söylemeniz lazım. Bu söylem onların da yararına olacaktır. Geride kalan oyunculara da söylüyorum. Takımda 11'de oynayanlar dışında 18'e girenin de katkı yapacak bir anlayışta olmasını istiyoruz. Bu olmayacaksa, 18'de olmayacaklarını kendilerine söyleriz. Çünkü 18'de olmayacaklarını onlara söylemem lazım. Belki devre arasında kendilerine kulüp bulurlar."
Bir gazetecinin, Aydın Karabulut'un kadroya dönme ihtimaliyle ilgili sorusu üzerine Güneş, "Aydın Karabulut ile ilgili düşüncem yok, gündemimde yok. Devreye kadar bu kadroyla yarışacağım. Sonra ne olur bilemem. 20-25 arasında oyuncu kadromuz olacak ama Aydın gündemimizde yok" diye konuştu.
Güneş, taraftarların maçlara pek ilgi göstermediğinin anımsatılmasının ardından, futboldan bir soğuma olduğunu, Türk futbolunun sisteminde bir eksiklik bulunduğunu savundu.
- "Üretmeden tüketiyoruz"
Futboldaki pastayı büyütmek yerine parçalayıp yemeye yönelme yaşandığını öne süren Güneş, şunları kaydetti:
"Futbolun içinde bulunan futbolcular ve antrenörler maalesef sistemde karar noktasında yer bulamıyorlar. Yönetimler kararları alıyor. Herhangi bir kulübün başkanı ve yönetimleri kararları alıyor, sonra bir bakıyorsunuz o isimler görevlerinde değil. Sistemde değişiklik yapılması gerekiyor. Passolig uygulamasında da sorunlar var. Geçmişte fanatikler yüzünden tribünden çekilen taraftarlar vardı. Şimdi, fanatik olan taraftarların getirdiği taraftar grupları da maçlara gelmiyor. Bu sadece bizim değil, tüm kulüplerin sorunu. Oynanan futbolun kalitesi de tartışılır. Üretmeden tüketiyoruz. Bundan dolayı da seyirciler tribünden çekildi. Takımımız hücumda da savunmada da tribünlerle coşmalı. Eskişehirspor maçında ağrılarım nedeniyle kulübeden dışarı çıkamadım. Attığımız ikinci golde ayağa kalktım, koşmak istedim. Bende bu duygu varsa futbolcumuzda da olmalı, tribünde de olmalı, yönetimde de olmalı."
