Dünyanın en enteresan hikayelerinden biri... Hayatında hiç çok önemli biri olamamış, popüler olmaktan nefret eden, kimseye taviz vermeyen, Dünya Şampiyonu olduktan sonra görevini bırakıp köyüne dönen adamın başarısı... Aimé Étienne Jacquet (27 Kasım 1941 doğumlu) Fransız Teknik Direktör ve eski futbolcu. Fransa ile 1998 FIFA Dünya Kupası'nı kazanmış dünyaca ünlü teknik direktör olarak tanınmaktadır. Fransa Milli Takımını 98'de dünya şampiyonu yapan hoca. aslen maden işçisidir. Ginola, Cantona ve Papin gibi milyarder yıldızları takımdan keserek hayatının kumarını oynamış ve aslanlar gibi kazanmıştır... Şampiyonluk sonrası gelen barışma tekliflerini ise elinin tersiyle iterek köyüne dönmüştür. Karizmayı sonsuza kadar sağlama almıştır böylece... Brezilya'yı 3-0 yendikleri final maçının beş dakika sonrasında medyaya istinaden verdiği 'je ne les pardonnerai jamais!' (onları asla bağışlamayacağım) demeci, hem futbol hem de etik tarihlerine geçmiştir çoktan. İsminin doğru yazılışı Aimé Jacquet'dir. Futbolculuk kariyeri boyunca 1960-1973 arasında Saint Eetienne ve 1973-1976 arasında Lyon takımlarında oynamış, Saint Eetienne ile beş lig ve üç kupa şampiyonluğu kazanmıştır. Fransız Milli Takımının formasını iki kez giymiştir. Teknik adamlık kariyerine 1976'da Lyon takımında başlamış, bu görevi dört yıl sürdürmüş; 1980'de Bordeaux takımının başına geçmiştir. 1989'a kadar sürdürdüğü görevi sırasında Girondins de Bordeaux altın dönemini yaşamış, 1984,1985 ve 1987 yıllarında Fransa Şampiyonu olmuş, 1986 ve 1987'de Fransa Kupasını kazanmıştır. 1989-1990 sezonunda Nontpellier, 1990-1991 sezonunda da Nancy takımlarında görev yapmıştır. Ertesi yıl Fransa Futbol Federasyonu'nda görev almış, 1992'de Fransız Milli Takımında Gerard Houllier'nin yardımcılığına getirilmiştir. Milli Takım 1994 ABD Dünya Kupasına katılmayı başaramayınca, Houllier'nin yerine Fransız Milli Takımının teknik direktörü olmuştur. Fransa Milli Takımı kendi döneminde 1996 Avrupa Futbol Şampiyonasında yarı finalde Çek takımına penaltılarla kaybetmiş, 1998 Fransa Dünya Kupası'nı ise kazanmış, kendisi de bu başarıyı Fransa'ya kazandıran ilk teknik adam olmuştur. Bu Dünya Kupasının ardından görevini Roger Lemerre'e devretmiştir. Dünya şampiyonu olduktan sonra neden görevini bıraktığı bir türlü anlaşılamadı. O zamana kadar basının acımasızca eleştirilerine göğüs geren efsane hoca, şampiyon olduktan sonra basının 'gazına' da gelmeyerek kendi bildiğini okumaya devam etti. Dünya sahalarından sonra kendi köyünde amatör takımları çalıştırdı. Gelen bütün teklifleri reddetti. Adı Fransa ve Dünya Futbol Tarihine altın harflerle yazılan, işini çok ciddiye alan efsaneler arasına girmeyi başardı.