Akıl hafta sonunda

Fenerbahçe dün pazar günkü Galatasaray maçının kısmi bir provasını yaptı. Bu cümleyi görünce birçoğunuz Fenerbahçe'nin kadrosuna bakarak, "Bu nasıl prova?" diyebilirsiniz. Bu prova aslında Diego mu, Raul mü oynamalının provasıydı. Eminim ki Diego'nun performansını gören İsmail hocanın kafası karıştı.
Maça gelince; orta alanın göbeğini Selçuk ve Uygar'a teslim edip, sağda Mehmet Topuz, solda da Sow'la hem hücuma hem savunmaya yardım vererek ikinci bölgede daha kalabalık olmayı hedeflemişti İsmail Kartal. Mersin savunması göbekte Mitrovic ve Efe ile ağırdı ama Fenerbahçe'nin elinde ne savunma arkasına ve arasına pas atacak adam, ne de Diego dışında o pasa kaçacak oyuncu yoktu. Buna rağmen Fenerbahçe ilk 15 dakikasında fazla geriye çekilerek ve de çok ciddi bir pozisyon vererek başladığı maçı Diego'nun savunma arkasına kaçışı ve attığı klas golle kendine çevirdi. İkinci golün başlangıcında yine Diego'nun Webo'ya pası başrolü oynuyor, Webo'nun ortasında Sow'un kafa golü de Galatasaray maçında en önde kimin oynayacağını net bir şekilde ortaya koyuyordu.

Dirk Kuyt etkisiz kaldı
İkinci yarıda 20 dakika boyunca oyunu kontrol eden, yavaşlatan bir Fenerbahçe vardı. Ama Mersin, Güven ve Nakoulma hamleleriyle hızlanıyor, Serdar'ın yavaşlığından Tita ile yararlanıp Welliton ile golü bulunca golü Fenerbahçe tekrar vites attı. Fenerbahçe golü yemeden önce oyuna giren Kuyt etkisizdi, Raul ise kendinin bile inanamadığı bir golü kaçırmasına rağmen hücuma iştahlı çıktı. Sonuçta dolu tribün önünde oynamanın zevki ile Fenerbahçe ve Mersin zevkli bir maçta İstanbul'a sarı-lacivertlileri avantajlı gönderiyordu.