Bir hayır işlemeli

Fenerbahçe sonunda deplasmanda maç kazandı. Ne yapsak, kurban mı kessek, fakir fukarayı mı doyursak! Şaka bir yana Süper Ligin deplasmanda yenilmesi en zor takımı kesinlikle Konyaspor'dur. Bu tip sistem takımları Fenerbahçe'ye zaten hep ters geliyor.
Konya ekibi birlikte savunan, birlikte hücum eden, alan daraltarak, kısa ve garanti pasla oynayan bir takım. Böyle rakipler karşısında açık alan oyuncularının değil, adam eksiltebilen kanat oyuncularının etkisi daha fazla oluyor. Lens sakatlıktan yeni çıkmış olmasına rağmen oynadığı her maçta olduğu gibi Konyaspor karşısında da takımının en etkili oyuncusu oldu. Sakatlanmasaydı emin olun Fenerbahçe'nin fazladan 6 puanı daha vardı. Adam eksiltebilmelisin dışında başka vasıflara da sahip.

LENS ÖNEMLİ BİR YILDIZ
Oyundan düşmüyor, sertlikten kolay kolay yılmıyor. Eğer bir sakatlığı yoksa Advocaat'ın onu çıkarması taktiksel bir hataydı. Lens'in yerine sahadaki aynı tip ve hücum katkısı veremeyen iki oyuncudan biri (Hasan Ali-İsmail) çıkmalıydı.
Lens'in yokluğunda yoğun Konyaspor baskısı vardı. Tehdit kalmayınca oyunu Fenerbahçe sahasına yıktılar. "Düşmemeye çalışan iki takımın mücadelesi" tadındaki karşılaşmada futbol zevki adına söylenecek şeyler çok azdı.
Dün akşam saatlerinde Ali Koç'un adaylığını açıklaması, deplasmanda alınan galibiyetten daha önemliydi aslında...
Zira Fenerbahçe'nin maç, şampiyonluk ya da kupa kazanmaya değil, artık sempati kazanmaya ihtiyacı var. Ali Bey son yıllardaki sevimsiz imajı temizleyecek yegane adaydır.
Camiaya hayırlı olsun.