Doğrusunu konuşmalı

Sparta Prag karşısında ilk yarı iyi değildik.
Golle birlikte umudumuz azalmaya başladı.
İkinci golden sonra ise bittik, bittik!
'Hadi bir gol, bir gol' diye duaya başladığımız anda, usta ayak Sosa'nın kaleye şut çeker gibi vurduğu topa sırtı kaleye dönük olan Ekuban öyle bir vurdu ki ağzımız açık kaldı.
Umutlandık!
Ünal hocanın talebeleri böyledir işte.
Son dakikada bile mutlu sonu yakalar. Maçın bitimine doğru Sörloth sahneye çıktı.
Topa vurmasıyla birlikte sadece biz değil tüm ülke ayağa kalktı.
Özlediğimiz ve istediğimiz Trabzonspor buydu işte.
İnsanımız Anadolu'dan yükselen bu sesi çok özledi. Teşekkürler Trabzon, teşekkürler Ünal Hoca...

'Yusuf un gitmesi mi, kalması mı zor' demiştim.
Yusuf gitti. Az da olsa yeni takımında oynadı. İyi değildi.
Yusuf için 'Hazır değil' dediler.
Yusuf yavaştır ama tekniği yüksektir.
Eksiğini de tekniğiyle kapatır hep!
Göreceksiniz Yusuf yakında Avrupa'da fırtınalar estirecektir!
Hem Yusuf, Trabzonspor ve gençler için köprüdür.
Trabzonspor'da Yusuf'un yerine Obi Mikel monte edildi.
Maalesef o da hazır değil!
Abdülkadir Ömür de iyi değildi.
Yusuf'un gidişinden mi etkilendi, yoksa kafası mı karışık bilmem.
Bildiğim şu: Ömür kendini kısa zamanda toparlamalı.
Aynı şey kaleci Uğurcan için de geçerli. Bu iki kıymetlimiz eminim yakışanı yapacaktır!
Şunu akıldan çıkarmamak lazım!
'Kimse bulunmaz Hint kumaşı değil.' Elin adamı ağız verir yol vermez arkadaşlar. Niye mi böyle dedim?
Sparta Prag maçına günler kala biletler bitti.
Başka ağızlara bakmayın!
Size koca yürekli Ünal Hoca yeter!
Her derdinizle dertlenen teknik heyet de... Kendini paralayan Başkan Ahmet Ağaoğlu da. Daha ne olsun!
Hadi çocuklar göreyim sizleri, yarın alın maçı ve ülkeyi mutluluğa boğun!