11 Ocak 2017 | Çarşamba

Transfer şifreleri

Hakemler nefes alıyor.
Eleştiri oklarından 15 gündür uzaktalar. Öyle ki yılbaşı programlarına bile katılıp şarkı söyleyebilecek rahatlıktalar.
Cüneyt hocam çok da başarılı bu konuda.
Hakemlerimizin böylesine nefes aldığı huzur dolu günlerinde onları yerden yere vuran eleştiri takımı ne yapıyor? Onlar da boş durmuyorlar tabi. Şu sıralar işleri güçleri transfer haberleri yapan yapmayan gazeteci, televizyoncu meslektaşlara 'Eline sözlük, gözüne gözlük' bestesini uyarlıyorlar.
Rahat değiliz çünkü. Huzur istemiyoruz. Kar yağsa da, tüm çirkinliklerin üzerini örtmeye yetmiyor. Sosyal medyada günlerdir gezen bir video var; Yaşını başını almış bir hanımefendi kimsenin olmadığı bir alanda kardan adama işkence yapıyor!
Kardan adama işkence yapan bir topluluktan söz ediyorum. Kardan adama bile tahammülü olmayan o hanımefendinin türevleri, transfer dünyasında olup bitenleri anında ileten bizlere sallamıyor, 'küfür' ediyor. Dümdüz gidiyorlar.
Transfer haberi demek; illa adı geçen futbolcunun transferinin yapılacağı anlamına gelmez. Islak imzaya kadar her duyum, en az gerçekleşen transfer haber kadar doğrudur. Duyum da kuvvetli bir haberdir. Transferde yüzde bir ihtimallik durum, çok net bir haberdir.
Haberi versen suçlusun, vermesen ne biçim habercisin!
Yönetici haberi verir, transfer gerçekleşirse kahraman yönetici olur, gazeteci unutulur. Yönetici haberi verir, transfer gerçekleşmezse yönetici unutulur, gazeteci küfür yağmuruna tutulur.
2011'de CNN Türk'te transfer programı yapıyorum. Beşiktaş'ta Serdal Adalı transferden sorumlu yönetici.
Aradım kendisini ve "Serdal bey, akşam transfer programımız var. Beşiktaş'ın Forlan ve Hamit ile teması olduğu doğru mu?" dedim.
Bana verdiği cevap; "Sadece onlar değil Maicon ve Bosingwa için de girişimlerimiz var Ertemciğim. Olma ihtimalleri yüksek. Beşiktaş Avrupa kulübü olacak." Ben bunu çıkıp akşam yayında söyledim. Hatta yayına girmeden önce tekrar aradım ve bana "Söyle kardeşim, rahat ol" demişti Serdal bey. Beşiktaş transferleri yapamadı, ya da yapmadı.
Olmadı. Olan kime oldu?
Bana! Haberi yapan, haber peşinde koşan programcıya.
Bazen kendimi HAKEM gibi hissediyorum.

Rodrigues örnek olsun
Türk futbolunda ve kulüplerinde çıtayı yükseltecek isimler öyle isimler olmalı ki, ara transfer döneminde ülkeye sınıf atlatmalı. Yazarından yorumcusuna, gazetecisinden televizyoncusuna, başkanından malzemecisine, taraftarına... Herkes sınıf atlamalı.
Ama siz Rodrigues gibi bir oyuncu ile nasıl çıta yükseltirsiniz?
Alacağınız futbolcu Beşiktaş, Trabzonspor, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın kalitesine kalite katmalı.
Daha önce oynadığı kulüpler Barça, Real, Bayern, Manchester demiyorum. En az Roma, Milan, Anderlecht, Tottenham, B.Leverkusen, Porto seviyesinde olmalı...
Olmalı ki hedefinin, beklentinin ne olduğunu bilsin, her anlamda karşılık verebilsin.
Bitik Yunanistan liginde bitik bir Paok'un 26 yaşındaki futbolcusu ancak 'akbaba' olur senin formana.

En iyi teknik adamdan tüyolar
3-4 gündür elimde Alex Ferguson'un otobiyografisi var;
Hayat Hikayem... Muhteşem bir eser. Ve içinde Türk hocalarımıza ışık tutacak bazı bölümler var. Sir Alex diyor ki; "Bazen yenilgiler en hayırlı sonuçlardır. Zorluklara göğüs gerebilmek en önemli niteliktir. En sıkıntılı alanlarda gücünüzü gösterirsiniz.
Direnmek bizim varlığımızın sebeplerinden biriydi. Yenilgilerden dolayı umutsuzluğa kapıldığınız takdirde, bu mağlubiyetlere yenilerinin eklenmesi kaçınılmazdır." Üst üste yenilgiler alarak kovulma noktasına gelen ve hedef tahtasına konulan Ferguson. 1995'te Federasyon Kupası finalini Everton'a kaybettiklerinde şunu söylüyor ve efsane yılların başlangıcı bu sözlerle başlıyor; "Anlaşıldı, şu andan itibaren takımı değiştiriyorum." Şimdi soruyorum size aklınıza hangi iki süper lig kulübü geliyor bu örnekle?
Geçelim diğer ders niteliğindeki diğer örneğe...
İskoç teknik adam "Oyuncularına asla bağlanma, çünkü seni arkandan vururlar" diyerek her futbolcunun gerektiğinde satılabileceğinin de sinyalini veriyor.
Yine soruyorum; Aklınıza gelen hangi futbolcu ya da futbolcular var buna uyan?
Nitekim Sir Alex kadroyu değiştiriyor ve 92 sınıfı adı verilen genç oyuncuları takıma dahil ediyor.
Buradan özellikle apartman bile yönetemeyecek bazı transfer yöneticilerine, aynı kitaptan Sir Alex'in şifresini veriyorum. Ferguson diyor ki; birlikte çalıştığım en iyi oyuncuların çoğu işçi sınıfından geliyordu.
Bu konuda Alex Ferguson'dan kendini çok iyi ya da çok kötü hisseden tüm teknik adamlara tarihi bir uyarı var;
"CV'niz ne kadar iyi olursa olsun, kendinizi savunmasız ve korunmasız hissettiğiniz anlar yaşarsınız."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor