Siz söyleyin

Futbola sportmenliğin egemen olmasını istiyoruz.
Tribünlerimiz boş, futbol kalitesi seviyenin altında.
Maçların özet görüntülerini yeğenimle birlikte izliyordum ki,"Futbol sadece bu kadar mı?" diye sordu bana. "Şimdilik bu kadar" dedim.
Yastık altındaki umutları göstermek futbolcuların görevi.

***

Futbola adaletin hakim olmasını bekliyoruz.
O da hakemlerin görevi ama bazı hakemlerde asla adalet yok.
Herhalde diyorum, onlar gerilimli ortamlardan beslenerek kendilerine isim yapıyorlar.
Arkası yarın konulu filmler için.

***

Fenerbahçeli Kuyt'a, Karabüklü Erkan Kaş'ın yaptığı harekete nasıl kırmızı kart gösterilmez?
Tribündeki eşi isyan ederken kalp krizi geçirsin diye mi?
Yoksa Kuyt'ın insani yanı, bizim hakemlerimizi rahatsız ettiği için mi?
Geçen sezonu hatırlayın!
Kuyt'a aynı hareket Gençlerbirliği futbolcusu tarafından yapılmıştı da, Cüneyt Çakır sarı kart bile göstermemişti.

***

Sezonun ilk haftasında gördük ki.
Bu ülkenin hakem sorunu var.
Hani resimlerde bazı insanların sırtı vardır da yüzü yoktur ya...
Bazı hakemler de öyle.
Adalet o hakemlerin önüne "hak namına" pozisyonlar getirir.
Onlar görmek istemez.
Çünkü ruhlarında adalet yoktur.
Neden hakem olduklarını sorgulamak futbolumuzun ve mesleğimizin asli sorunudur ya...
O yüzden onlara hakem demek futbola da ihanet olur, adalete de.
Ne demeliyiz peki?
Cinayet işleyenlere ne diyorsak onu!

***

Futbola gelince...
Fenerbahçe, ligin en hazır takımı Karabük karşısında zorlandı.
Bazen sezon başındaki zor galibiyetler, kolay galibiyetlerden daha anlamlı tedbirleri gerektirir.
Pozisyon üretiminde sorun var.
Emenike'nin yalnızlığına, Sow'un arka çıkması zorunlu. "İki yabancı"nın kader birliği pozisyonu aldığı anlar, rakip takımların elden ayaktan kesildiği anlar oluyorsa.
Sow'u kenar süsü pozisyonundan çıkarmakta yarar var.

***

Diego'nun topla buluşmasında estetik bir taraf var. Göze hoş geliyor.
Bunu yeğenim de fark etti. "O abiyi çok sevdim, ona Alex diyebilir miyim?" diye sordu. "Diyemezsin" dedim. "Herkesin bir adı var."

***

Bu toprakların gördüğü en özel çirkef Melo sezon açılışını Bursa'da yaptı.
Tartışmaya girdiği Bursalı Volkan Şen'e yaptığı hareket "aşağılayıcı!"
Melo'nun insanlık suçlarına bile özel muamele var.
Onun çamurunda boncuk var!
Madem bu kadar usta.
Verin şunun iki ayaklı Oscar'ını!
Sezon içinde yapacağı çirkefliklere mahsuben!

***

Haftanın en acımasız görüntülerinden biri Mersin'deki zemindi.
Cinayete hazırlanmış zemin gibi.
O maçın sakatsız atlatılması sadece talih.
Futbolcuya saygı duymayan yöneticiliğin bu topraklarda yöneticilik yapması yasaklanmalı desem.
Gülüp geçerler!

***

Bu futbol sezonu rahmetli Süleyman Seba'ya adandı.
Futbolun istikametine, aydınlık izler bırakmış namuslu insanların portrelerini koymak elbette çok anlamlı ama.
Bu hasta düzende, şerefli resimleri hak edilen yerinde bırakmak daha anlamlı değil mi? Siz söyleyin!