Transfer

Bazı futbolcular vardır, yıllarca ekmeğini yediği, hayatını garantiye almasını sağladığı kulübüne hakkını haram ederek ayrılır.
Bazıları da kendilerini feda ederek.

Ersan Gülüm'ün, yılda 1.2 milyon euro'dan 750 bin euro'ya düşürdüğü ücreti gönül bağıdır.
Bu da yetmemiştir.
Kulübünün transfer yapması adına, 5 milyon euro bonservis kazandırmak için Çin'e gitmeyi kabul etmiştir.
Hani berbat bir pozisyondan bile Fair Play masalları okunur ya.
Yılın en anlamlı ödülü de Ersan Gülüm'e aittir.
Ersan Gülüm bu tavrıyla, yokluğunda bile Beşiktaş'ta forma giymek kadar anlamlı bir duruşa imza atmıştır.

Şu sıralar en çok Eto'o konuşuluyor.
Antalyaspor'un ödediği transfer ücreti yılda 3.3 milyon euro.
Diğerlerine bakınca ucuz bile görünebilir ama Antalyaspor'da oynayan futbolcuların aldıkları ücrete bakınca aradaki uçurumu Eto'o posterleriyle kapatmak mümkün değildir.
Bizim ülkemizde yüksek ücretli futbolcuya star diyorlar. Yılda 200 bin euro'ya oynayana "enayi!"
İnanmayan, futbolcular arasındaki diyalogları dinlesin.
Kümeler oluşturmakla, takım oluşturmak arasındaki farkı görebilmenin en kısa yolu budur.
Antalyaspor gibi bir kulüpte bir futbolcuya 3.3 milyon euro verilirse.
O kulüpte çok fazla kurban verileceğine de kimsenin şüphesi olmasın.

Sakın ha, yüksek ücretli bir futbolcu olmayı "suç saydığımız" düşünülmesin.
Eğitilmemiş yerli futbolcu potansiyeli bizleri böyle yazmaya mecbur kılıyor.
Pahalı bir starı takıma getirmekle, sükseli bir takım yarattıklarını farz eden yöneticilere karşı.
Pahalı bir yabancıyı işaret eden yerli futbolcular bir takım için daha büyük tehlike arz ediyor.
Herkes Ersan Gülüm gibi takım aşkıyla forma giymiyor çünkü!

Arada gerçeklere bakalım.
Merkez Hakem Kurulu 8 hakem ile yollarını ayırma kararı aldı.
İsimlerine baktım da, asıl gitmesi gerekenler hâlâ görevde.
Bu ülkede hakemlerin adaletinden şüphe duyuluyorsa, o ülkenin futbolunun kalkınmasının önü zaten kapalı demektir.
Ama cinayetlerine kaza süsü verenlere kapılar sonuna kadar açık!
Melo gidiyormuş ya, bazı hakemlerin canının yarısı da onunla gidiyordur emin olun!

Biraz da yaralı gerçeklere bakalım.
Mahmut Uslu, Bursalı Şener'in Fenerbahçe'ye kazandırılma töreninde, UEFA Etik ve Disiplin Müfettişi Miguel Palacios'un, adı şikeye karışan Yunan takımı Asteras'ın Avrupa kupalarına katılmasını önermesine yönelik ilginç laflar etti. "Onların federasyonunda bizimki gibi ajan ve provokatör yoktu!"
Aynı Palacious, 2 yıl önce hazırladığı raporla Fenerbahçe'nin ikinci kez Avrupa kupalarından men edilmesine yataklık eden soysuzlardan biriydi.

Sahi ya, Fenerbahçe otobüsüne saldıran soysuzlardan niye haber yok?
Onlar da transfer mi yapıyorlar?
Kurşun hesabı!