07 Ocak 2020 | Salı

Simit!

Ligin devre arasında büyük kulüplerin yeni transferleri konuşuluyor.
Sezon başındaki transfer bataklıklarını kurutmadan yenilerini hizmete açıyorlar.
Gençlere güvenecek yürekleri olmadığı için kasalarını boşaltmak daha büyük yöneticilik ve teknik adamlık sayılıyor.
Üç kuruşa verilen yabancılar kulüpleri batırmak pahasına geri alınıyor.
Başarısızlık insanı acıktırır ya o yüzden doymuyorlar.
Borçlarının kankası olan bankalar varken niye doysunlar!

***

Neymiş ilk yarı analizleri hesaplanıyormuş da ikinci yarıya ışık tutuluyormuş.
Futbolu kurtarmanın formülleri onlarda mevcut.
Peki, tezgahların altı ne olacak onları kim hesaplayacak?
Medyadaki piyonlar mı?
Daha önceleri çok kolay geçen ikinci yarılar neden bu sezon zorlu geçecek acaba?
Bağlantılar mı koptu?
Roller mi değişti?

***

Geçenlerde futbola niye bu kadar karamsar baktığımı sordu yoluma çıkan biri.
"Aydınlık düşünmem için bir gerçek gösterin" dedim.
Ben delilleri koydum ortaya.
"Tehlike çocuklarınızın o kadar yakınında ki o tehlikeyi işaret etmek boynumun borcu.
Çünkü sevdadır futbol ve o sevda yine de çocukların içinden çıkmaz!
Peki bu karanlık yolculuğun içinden nasıl çıkacağız?
"Yürüyerek" dedi adam.
"Herhalde hakemlerin üzerine yürümekten bahsediyorsunuz?" Berbat bir gülüş attı.
Ben devam ettim, "her hakemin infazı düdükle yazılırken, tarih hakemlerle yazılmaz alın teriyle yazılır!" "Siz eski moda kalmışsınız Hakkı Bey!" dedi.
Dilinin çatalında yediği pastırmanın siniri kalmıştı aldırmadım.

***

Yine devam ettim, "sizce futbolun para birimi nedir?" "Dolar ve Euro" dedi.
"Hayır" dedim, "onlar kasaları boşaltmak için yabancılara verilenler!" "Siz neyi kastediyorsunuz?" "Çocuklarımızın harçlıklarını!" "O harçlıkları biz veriyoruz, bırakın hesabını da biz verelim!" "Önce aldıklarınızı verin" dedim, anlamadı.
Ben de okkalı bir cümle kurdum.
"Harcanan çocuklar büyüdükleri zaman babalarını affetmezler!" "Aman canım" diye bir gülüş attı, "fazla arabesksiniz!"

***

Çirkinliklere sığınacak "çukurları" çok olan birine en uygun teklifi yaptım.
"Haydi buyurun bu sezon hep birlikte kaybedelim şampiyonluğu.
Bu defa alın teri ve emek şampiyon olsun!" Alıcı bulamadı teklifim.
"Ben yokum" dedi.
"Siz neye varsınız?" diye sordum.
Cevabı her türlü suça ortaklık etmeye meyilli birinin cevabıydı.
"Her şekilde kazanmaya!"

***

Bir bardak su uzattığınız biri suyu içmek yerine kirli parmaklarını uzatıp bardağı taşırır ya adamın hali aynen öyleydi.
Muhabbeti uzatmaya gerek duymadım.
"Her şekilde kazancınız afiyet olsun" dedim yolu gösterdim.

***

Adam giderken arkasından baktım, yolun kenarındaki simitçinin tezgahından kaşla göz arasında bir simit aşırdı.
Hiç şaşırmadım!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI

TÜM YAZILARI
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor