01 Mayıs 2020 | Cuma

Sülük!

Bizim o yıllara gönül borcumuz var. Futbolcuların aldıkları transfer parasıyla ancak bir otomobil alabildiği yıllar. Mahallelerde akşamları arkadaş ıslıkları yankılanıyor. Tribünlerde yan yana oturuyor insanlar. Derbi maçlarında karaborsa bilet satanlar oluyor ama yakalananlara bir şey olmadığı için karaborsa sinema önlerinde de etkili. Doktor Jivago filmi karaborsada aylarca en üst fiyattan işlem gördü, ardından da Ömer Şerif'in giydiği yakası kürklü ceket gençliğin modası oldu. O yıllar sinemalarda film başlamadan önce üç büyüklerin maçlarından birkaç dakikalık özet görüntüler yayınlanıyor ama bizlere yeterli geliyor. Ne ağzında lafı geveleyen spikerler var ne ağzını çamurla çalkalayan yorumcular.

***

Biz koronavirüsün oğlunu o çocukluk yıllarımızda gördük. 1970 yılının sonbaharında dünya virüsle tanışmıştı, İtalya ve Fransa'da milli felaket halini alan grip güney sınırlarından Türkiye'ye girdi. Okullar ve umuma açık yerler kapatıldı. Kızılay Kan Merkezi radyo anonslarıyla kan arıyordu ve stoklar tükenmişti. Radyolardaki anonsun şekli de değişti. "Kanı değiştirilecek bebekler için büyük tehlike var lütfen kan verin!" Kızılay'da 75 liraya satılan kanın şişesi karaborsada 150- 200 lira arasındaydı.

***

Ben orta ikinci sınıftaydım o yıllar. İki delikanlı aralarındaki konuşurken biri sormuştu "Kızılay'da ve bazı devlet hastanelerinde kan bulunmazken karaborsacılar bu kanı nereden buluyor?" Diğerinin cevabını dün gibi hatırlıyorum; "kansızlardan!" Kızılay'ın bir yıl boyunca 10 milyon insandan temin ettiği kan miktarı sadece 117 şişeydi. Buna karşılık sayısı 200 bini bulan askeri birliklerin kan bağışı tam 36 bin şişe.

***

Asıl kan sülüklere gidiyordu ve bataklıklardan toplanan sülüklerin satışları da el altından iyi fiyata gidiyordu. Kişi başına 7 sülük. İnsanlar sülüklere kanını emdirip damarlarını temizletiyor ve virüsten korunduklarını düşünüyorlardı. Doktorlar uyarmasına rağmen vücuttan açığa çıkan kanın, kanla bulaşan hastalıkları beraberinde getirmesi kimsenin umurunda değildi. Kim bilir kaç bebeğin ihtiyacı olan kanı sülüklere emdirmek de caba!

***

Geçen zaman içinde bataklık sülüklerinin yerini insanlar aldı. Şerefsiz kazancın sülükleri. Haksızlığın sırtından geçinenler fırsatçılar. Onlar böylesine bir dönemde bile insanların kanını emiyorlar da vicdanmış ülke sevgisiymiş falan dinlemiyorlar. Yakası değiştirilmiş gömlekleri giyen ama harama yan gözle bakmayan bakkallarımız vardı bizim. Şimdi her gün fiyat etiketini değiştiren ve insanları kazıklamayı "kasalarına kan pompalamak sayan" süper marketlerimiz var. Gerçeklerin zulmünden kaçmak için hayallerimiz vardı ama onları da birileri çaldı. Düdükleriyle!

***

"Futbol bu yazının neresinde?" derseniz insanların kanına işleyen sevdasında! "Sülükler nerede?" derseniz onlar her yerde!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor