Son düzlük!

Pazar günkü Galatasaray- Trabzon derbisinden sonra "kim şampiyon olacak?" sorusunun iki şıkkı kaldı.
4 maçlık delikanlı zaman diliminde ipi göğüsleyeni görmek istiyoruz.
Başakşehir ve Trabzonspor bu şahane yolculuğun tadını çıkarsın.
Şampiyonluğun kendini göndere çektiği yerde hakemler başrole soyunmasın ve sonuç ne olursa olsun sezon sonunda herkes kendi eserini alnından öpsün.
Bizler de alkışlayalım.
Not: Bir şampiyonu alkışlarla buluşturan tek gerçek; alın teri ve mücadeledir.
H H H
İstanbul'da geceyi teslim alan Trabzonspor şampiyonluktan da mesaj aldı.
"Beni istiyorsan böyle olacaksın!" Konu dirençse ve futbolsa şampiyonluk haklı.
Çünkü pazar gecesi ruhuyla bedeniyle sahada tüm varlığını hissettiren alıştığımız bir Trabzonspor izledik.
Fantastik goller sergisinde en çok görüntüsü bulunan Sorlöth'un attığı gole baktım da "hakem olsam maçı bitirmeye kıyamazdım" dedim.
Son dakikalarda böylesine ayakta durabilecek bir adamın resitalini izlemek adına "bu adam çölün kalbine su kuyusu açar" notunu düştüm.
H H H
Liderlik bir yüktür, özellikle son haftalara girilirken liderliğin sorumluluğu da büyüktür.
Başakşehir, Antalya karşısında futbol oynamadan da kazanmanın hünerini gösterdi ama soru işaretlerinin çengeline de bir şeyler bıraktı.
Demba ba gibi bir adamın varlığı bazı şeylerin yokluğunu işaret ediyor.
Ama futbol böyle bir şey, sahanın en ağır ve savurgan adamı olanlar bile gol atıp gecenin kaderini değiştiriyorsa "golcü" sayılır.
Galatasaray maçının az daha kaybediliyor olmasının sırrı da Demba ba da gizliydi.
O yüzden liderliğin Antalyaspor maçındaki Başakşehir'e bir mesajı vardı.
"Beni kaybetmek istemiyorsan talihine güvenme!" Not: Şampiyonluk mücadelesinde Sorlöth ve Demba ba farkını tartıya koymak gerekiyor.
Orta alandaki enerji merkezlerinin yanı sıra!
H H H
Alt katlarda durum daha kritik.
Hiçbir takım puan cetvelinde bir hafta önce bulunduğu yerde duramıyorsa küme düşme şartlarını kendilerinin oluşturduğunu söylemek de haksızlık olmaz.
Düşecek olanlar teknik adam öğütmeyi yöneticilik sayanların kulüpleri olacaktır.
Kulüpleri teknik direktör besleme alanına dönüştüren kim varsa bu cümlemin içindedir.
H H H
Bir ay öncesine kadar şampiyonluğun favorilerinden Galatasaray'ın Avrupa kupalarına katılamama şartları oluşabilir.
Fenerbahçe'nin sessiz sedasız galibiyetlerinin Avrupa ümidi doğurmasıyla gençliğin yakın ilgisi var.
Üç maç önce Ferdi Kadıoğlu'nu emir üzerine iyi oynarken oyundan alanların, attığı 2 golden sonra "Ferdi'yle ilgileniyoruz" gibi aciz bir cümle kurması şartlara göre konuşmaktan başka bir şey değildir.
O yüzden bütün kulüplere futbolun mesajı var.
"Yerli gençleri kapı eşiklerine yatırmayın, sırtlarını sıvazlayın ve sahaya salın.
Ne verdiyseniz karşılığını alırsınız.
Pahalı yabancılarla koltuğunuza sahip çıkmak için gençleri gözden çıkarırsanız, bankalardan da taraftarın öfkesinden de nasibinizi alırsınız!" hakki