04 Ağustos 2020 | Salı

İstikbal!

Yabancıların el üstünde taşındığı futbol borsasında yerli gençler bilekleri zincirlenmiş forsadır.
Yabancıların beceriksiz ruhuna yaratıcı beden bulamayanlar onları oynatmak için sayısız neden bulur.
Oysa gençlerin terli sırtında formalar ateşböceği gibi parlar gecelerde.
Yedek kulübelerinde pişti oynamak için fırsat kollayan yabancılar cennetinde!

***

Gözlerine kara bantlar çekilmiş değildir yöneticilerin, onlar oyunu kuralına göre oynar.
Onlar menajerlerle bir olup kulüplerin hayatıyla oynar.
Biz buna "yanlışlara yataklık etmek" deriz.
Onların borçlarını vatandaş olarak gerektiğinde bizler öderiz!
Kulüplerin kasaları boşalırken tomarları istifleyen yabancılar cennetinde!

***

Havada bir enayilik kokusu vardır.
Arkası sağlam ithalatın önü her zaman açıktır, onları kimse tutamaz!
"Geleceği vurulan kulüplerin katilleri el üstündedir" cümlesinde yöneticilere saygının sınırını aşmış sayılabiliriz.
Ama onlar haddini aşmaktan gurur duyar.
Futbolumuza bağdaş kurmuş yabancılar cennetinde.

***

Yabancıya karşı değilim ama istiap haddini aşan anlayışa ve kulüpleri bataklığa sürükleyen soysuz ticarete karşıyım.
Gençliğin tohumuna güveniyorum çürümüş yabancı otlara değil.
Yerli gençlere güvenmeyip yabancılara kasaların anahtarını verenlere saygı duymam mümkün değildir.
Gençlerine güvenmeyenleri nasıl utandırıyor hayat hep birlikte gördük.
Görmeyenleri utandıran yabancılar cennetinde!

***

Bundan 12 yıl önce yazmışım.
"Alex ve Roberto Carlos gibi yabancılara can kurban, Song, Cisse gibi işçilere de kapımız açık.
Ama birçok yabancının yerini dolduracak yerli gençler harcanıp gidiyor. Yabancı hayranlığı çürümenin başlangıcıdır, yakında yabancıdan geçilmediği bir düzene geçiş yapacağız.
'Bu kadar çürük yabancıyla nereye gidiyoruz?' derseniz 'Türk futbolunun battığı yere' derim.
Kudretin pasaportta değil elin terinde olduğunu inkar eden yabancılar cennetinde!"

***

Futbol; kulüp başkanları çuvalla para harcayıp sızlansın, zibidiler zengin olsun diye icat edilmiş bir oyun değildir.
Eskiden erkek oyunu denirdi; gözyaşı kanalları temizken yöneticileri zarifken! Bu yazıyı mektuplar sahibine ulaşsın diye yazdım. Umudun pencerelerindeki gencecik resimler fark edilsin yanlışlardan dönülsün diye.

***

Aşağıdaki satırları bir kitapta okumuştum özneyi futbola çevirdim.
"Herkesin yapması gereken önemli bir işi vardı, herkes herhangi birinin bu işi yapabileceğini düşünüyordu ama hiç kimse herkesin hiçbir iş yapmayacağının farkında değildi.
Sonunda herkesin yapması gereken bir işi hiç kimse yapmadığı için birçok kulüp içler acısı hallere düştü."

***

Ne güzel şarkıdır o.
"Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI

TÜM YAZILARI
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor