Belçika'nın gör dediği...

F.Bahçe, Belçika'da yaptığı yeni sezon hazırlıklarını kupayla kapatma başarısını gösterdi. Hazırlık döneminde kazanılan kupaya sportif anlam yükleyeceğim ama bence bu kupa mental yorgunluk yaşayan Fenerbahçe'ye bir bakıma yaşam iksiri oldu.
Öyle kolay bir süreç değil yaşananlar. Fenerbahçeli futbolcular düşünmedi mi, "Ya küme düşersek ne yaparız" diye... Bank Asya'da oynamanın stresini iliklerini kadar hissetmediler mi? İşin maddi yanını ayrı bir kenara yazıyor, dağılma sürecinden hiç söz etmiyorum. (Süreç hâlâ devam ediyor) Bir insan için en kötü günler belirsizlik içinde yaşanan süreçlerdir. Bu gerçeği vurguladıktan sonra bir kez daha yazalım, bu kupanın mental olarak Fenerbahçe'ye kazanımları büyüktür. Konunun teknik tarafına geçtiğimizde karşımıza istekli mücadele eden bir takım çıktı.
Hazırlık sürecinin teknik anlamda yorumu pek değerli değil ama Aykut Kocaman'ın isteklerinin sahaya yansıyor olması önemli bir avantaj.

Savunma zafiyeti var
Kocaman, bol pasla, kanat zenginlikleri olan bir futbol anlayışını başlangıcından bu yana dillendiriyor ve buna uygun bir yapılanma ortaya koyuyor.
Belçika'daki 3'lü turnuva sırasında Dia'nın sağda, Stoch'un solda yarattığı zenginlik, Gökhan'ı Orhan Şam'la oynatmanın provaları tabii ki bir hazırlık sürecinin arayışları...
Bu arayışların getirdiği avantajlara işaret koyarken, Fenerbahçe'nin savunma zafiyetlerinin gün ışığına çıkmasının da ayrı bir kazanç olduğunu belirtelim. Yobo-Lugano ve Andre Santos'un olmadığı defans organizasyonunda iki maçta yenilen gol sayısının 5 olması da tehlike işareti.
Son sözü Aykut Kocaman'a bırakalım; "Acilen savunmaya takviye yapılmalı"...