Hiddink ne yaptı?

Hırvatistan maçı sonrası aklımdan bu soruyu geçirdim. Hiddink görevde bulunduğu sürede ne yaptı? Hafızama yerleşen ilk konu her maçın ardından söylediği; "Gerçeklerle yüzleşelim" sözleriydi.

Sanki Türk Milli Takımı'nın başına bir durum tespiti yapmak için gelmişti. Oysa ondan beklediğimiz bizi gerçeklerle yüzleştirmesi değil, bazı gerçekleri değiştirmesiydi. Sonra her maçın ardından "Türk futbolcusu duygularıyla oynuyor" dedi. Sanki bu konu bir ayıpmış gibi...

Bir futbolcu gurubunun duygularının olması artı bir özelliktir. Hiddink'in görevi bunun yanına, aklı, mantığı eklemesiydi. O ne yaptı? Bu özelliği de yok etti. İşte Hırvatistan maçı… Yorumcuların çoğu, bu takımın ruhu, duygusu yok demedi mi?

Hiçbir şey katmadı
Futbolcularla uzun süreli birlikte olamamaktan dert yandı. Ancak ne yazık ki uzun süre Türkiye'de bulunmadı. Genellikle Türkiye'de oynayan oyuncuları değil, yurt dışındakileri gözlem altına aldığını vurguladı. Bunca çabanın sonunda ise Milli Takım'da Gökhan Töre ve Ömer Toprak'tan başka yeni gurbetçi yok.

Teknik ve taktik disiplinden dem vurdu. Türk Milli Takımı'nı savunma arkasına atılan toplarla Burak'ı buluşturma planından başka bir stratejisi olmadığı her maçta ortaya çıktı. Üstelik Burak'ın performansında katkısı olduğunu söyleyerek, Şenol Güneş'in emeğine de ortak oldu.

Millilerin hiçbir zaman B planı olmadı. Nitekim Hırvatistan karşısında 2. dakikada yenilen gol, 180 dakikalık bir mücadelenin sonu oldu.

Biraz vicdanı varsa...
Milli Takım'da iki işlevinin olduğunu söyledi. Birincisi Türkiye'yi 2012 Avrupa Şampiyonasına götürmek, ikincisi takıma gençleri kazandırmak. Gruptan nasıl çıktığımız belli.

Hiddink Belçika'yı geçtiğimiz için övünürken, hep beraber Almanya için dualar ettiğimizi unuttu. Gençler deyince, kadroya baktığımızda neyi kastettiğini ise doğrusu ben anlamadım.

Sözü uzatmayalım. Hiddink acaba yaptığı ve yapamadıklarını bir kefeye, vicdanını da diğer kefeye koyup tartacak mı diye düşünüyorum. Vicdan tarafı ağır basarsa, 5 milyon euro'yu istemeden bizden helâllik alır ve gider. Aksi halde Türkiye'ye hep borçlu yaşayacaktır, bunu gayet iyi bilmeli…