Rakipleri düşünsün

Lille maçı, Şampiyonlar Ligi'nin Trabzon'daki ilk maçı. Bu maçın galibiyetle bitmesi Trabzon için fevkalade sevindirici olurdu.
Fakat ilk devrenin yenilen golünden sonra düştüğü mağlubiyet stresini ikinci yarıda üzerinden atan bordo-mavili takım rakibinin de ilk devredeki oyunundan düşmesinden yararlanıp inisiyatifi kendi tarafına geçirdi. İlk yarıda topu oyuna iyi sokan, iyi paslaşan Lille ikinci yarıda biraz da Trabzon'un baskısı ve presli oyunu üzerine aynı sistemini devam ettiremedi.
Zannederim bu maçtaki bir beraberliği yeterli gören Trabzonspor, istediğini elde etmiş oldu.
En azından grupta ikinciliği garantilemenin yolu bu maçtan puansız ayrılmamaktı. İşte Trabzonspor bu avantajı yakalayarak gelecekteki maçlar için hem moral hem de tecrübe kazanmış oldu.
Sanırım bundan sonraki maçlarda oyunun ne şekilde gideceğini Trabzonspor değil artık rakipleri düşünecek. Stresi rakipler yaşayacak.

TRABZON İÇİN KAZANÇ
Bu maçın başlangıcında Trabzonspor, İnter maçındaki sistemi sahaya yansıtmak istedi ki bunda da haklıydı.
Rakibin hakikaten topla iyi oynadığı savı maçın başlarında doğru çıkmıştı.
Fakat Trabzon-spor ikinci yarıda rakibin bu üstünlüğünü bozarak sahadan sildi ve oyun üstünlüğünü kendisine geçirdi.
Bu şekilde de rakibini kendi sahasında hapsederek ihtiyacı olan bir puanı hanesine yazdırdı Henrique'nin oyuna katkısı dışında rakip savunmaya uyguladığı pres rakibin Trabzon sahasına sarkmasını engelledi.
Bu da Trabzonspor için iyi bir kazançtı. Zokora'nın orta sahadaki bitemeyen enerjisi ve rakiple boğuşma isteği de Trabzon'un oyundan kopmamasını sağladı. Serkansağdan getirdiği toplar ve yaptığı baskı ile de göze battı.
Bu maçta Giray ile Glowacki ilk defa savunma derinliğini sağlayarak bu sezonun en başarılı oyun şeklini ortaya koydular.