Beceriksizlik mi uğursuzluk mu?

Öncelikle Mbia'ya geçmiş olsun diyelim.
Beklentimiz ve dualarımız kısa zamanda bu oyuncumuzun bir an önce sağlığına kavuşup takımdaki yerini alması...
Trabzonspor'un dünkü haline bakalım.
Son günlerdeki görüntüsünden pek de farklı bir vizyonu yoktu. Sahaya yayılış, diziliş formatında bir takım değişiklikler var ama futbol adına hiçbir üretkenlik ve iyileşme göremedik. Oynanan futbolun kalitesi ve bireysel performansı her geçen maç bir önceki maça Fatiha okutur mahiyette.
Düşünce birliğinden ve kompozite futbol anlayışından uzak bir takım. Bu takıma birileri muska mı yapar futbol oynamayı mı öğretir onu da ilgililer bir düşünsün bakalım. Oyunda isabetli bir tek pas, futbolu sahaya yayabilecek, rakip oyuncuyu devre dışı bırakabilecek bir tek varyasyon göremedik.
Bunlar Trabzonspor'un dünkü maçtaki olumsuzlukları... Trabzonspor'un en büyük zaafı yönetim boşluğu, moralsizliği, parasal sıkıntılar ve neticede geçen hafta oluşan bir sürü tatsız olaylar elbette takımın performansı üzerinde olumsuz etki yaptığı ortada.

Abdullah hocayı kutlarım
Böyle bir takımın maçı kazanabilmesi penaltıyı bu denli zor ve sıkıntılı havada atabilmesi zaten mümkün değildi.
Trabzonspor son 70 dakika son derece kötü futbolu fakat son 15-20 dakikada Yusuf'un oyuna girmesine ve üç kişi ile saldırılmasından sonra ise ortaya koyduğu oyun etkili oldu. Bu iki oyun tarzı farkı arasında iyi durulup yorumlanması gerekir.
Ama yönetim bu sıkıntılardan ve bunalımdan sıyrılıp fırsat bulabilirlerse.
Başakşehir'e gelince... Abdullah hocayı ortaya koyduğu oyun tarzı ve mantalitesi itibarı ile kutlamak istiyorum.
Türk
futbolu adına gerçekten, çabuk, süratli ve topları yerine %90 isabetle varan bir takım sahaya sürmesi hakikaten son yıllarda aranan hoca tipini gördük.
Bundan böyle Trabzon'un sahada aklın öğelerini ön plana çıkaran galibiyeti mutlak futbol mantalitesi ile özleyen bir yapı ile sahada görmekten başka bir şeyi beklemiyoruz.