Paulo'lig...

Zaten rakam olarak çok ucuz maliyetli 'alternatiflerle' yoluna devam eden bir takım Trabzonspor.
Öyle olunca da bu mütevazı yapılanma sakatlıklar ve cezalılar üst üste gelince zor anlar yaşayabiliyor.
Alternatiflerin alternatiflerini de sezon içinde bulamayacağınıza göre; böyle idare edeceksiniz artık!
Dün gecenin tartışmasız en iyisi olan Yusuf'un sakatlanıp çıkması, ardından Bosingwa'nın da sakatlık nedeniyle çıkışı tüm hesapları bozmaya yetti.

***

Maçın başı sayılabilecek dakikalarda Yusuf'un mükemmel kestiği topu, tıpkı geçen hafta olduğu gibi Henrique kafayla filelere gönderdi. Henrique, o çok eleştirilen, eleştiri normalde, aşağılanan Henrique... An itibariyle ligde; 12 gol, 8 asistle, Avrupa'da ise 8 golle onu seviyesiz eleştirenlere adeta "buyrun rakamlar ortada" diyor olmalı...
Henrique konusunda en büyük sorun; maliyeti üzerinden yaratılmış sanal beklenti oldu bence... Yüksek bonservis, yüksek beklentiyi de kendiliğinden oluşturuyor. Bu da ayrı bir tartışmanın konusu...

***

Trabzonspor'da Yusuf'un sözleşmesinin artık düzenlenmesi zamanı geldi de geçiyor bile.
Bu tip oyuncuların "ailelerine bir ev almak" gibi temiz hayalleri de böyle sözleşmelerle hayat bulur. Bu işin bir an evvel halledilmesi gerekiyor...
Hami hoca ile de önümüzdeki yılın planlaması adına sözleşme yapılması gerekiyor... Hakemlik açısından rahat olabilecek bir karşılaşma, başarısız kararlar ve tercihlerle onlar açısından "kötü" olarak neticelendi. Hatta özet pozisyon, abartılı sarı kart gösterdikleri Mustafa Yumlu'nun korner direği önünde iki rakibinden topu sakladığı andı.
Ben ilk kez, top saklayanın sırtı dönük faulüne denk geldim.