Gitti gidiyor...
Ersun Yanal da gitti, hizmetleri için de kendisine teşekkür edildi... Bu kısımlar çok da önemli değil, futbol dünyası için sıradan uygulamalar... Asıl teşekkür "tazminat" zorlaması yoluna gitmemesine olmalı. Trabzonspor gibi adeta tazminat ödemeden göndermeyen bir kulübün, böyle bir şekilde el sıkışması önemli. Bu 6. teknik adamı başkan Hacıosmanoğlu'nun. Bir transfer döneminde alınacak nokta transfer sayısı kadar! Ortada çok ciddi bir başarısızlık durumu olduğu açık, net.
Aslında öncelikle Vahid hocanın gidişiyle bir kongre kararı alınmalıydı belki de. Neticede "sadece birlikte" gidebilirlerdi başkanla! Belki de kongre konusu mahkemelere ilk düştüğünde kim bilir...
Ersun hocanın gelişi ile "bu kez son hoca tercihi" denilirken; "son kez" eşiği de aşılmış oldu.
Göz açıp kapayıncaya kadar etti 6... Aralık kongresine katılacak adayların seçimi kazanma ihtimali göz önüne alınarak... Mali durum dikkate alınarak...
Yeni teknik adamın önüne mutlak surette 1 yıllık sözleşme uzatılmalı... Mutabakat demiştim ama camiada normal koşullarda bile mutabakat zaten zor işken; oluşan bu atmosferde artık bunun hiç mümkün olmayacağı da aşikardır. Topa basmak şart!
Ortada bir akil isim olmadığı için, olanlar da tek tek tüketildiği için, üslup konusunda da ciddi sıkıntılar yaşandığından, tansiyonun düşmesi şimdilik zor. Yönetimlerin kulüpleri sağlıklı bir şekilde kongre gününe, sandığa taşımak gibi de misyonları vardır.
Hakaretlerin en ağır şekliyle havada uçuştuğu bir dönemden geçiliyor. Bu nedenle Trabzonspor için önümüzdeki günlerde zamanlı konuşmak kadar zamanlı susmak da önemlidir.
Zira koca bir sezon Trabzonsporluları bekliyor. Dere gider kumu kalır unutmayalım!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
