Yıldıza güvenmek!

Yıldızlar topluluğu Beşiktaş'ta; kağıt üstündeki değer ve gücü ile çimlerde sunduğu futbol, bugüne dek doğru orantılı olamadı. Olamadığı için geçen yıl ligi beşinci bitirdi. Aynı görüntü bu sezon da sürüyor.
Özellikle Alania ile yapılan rövanş maçında görülen "rakibi küçümseme" saygısızlığı ile 3-0'ın rehaveti, takım oyunu, takım savunması anlayışının yokluğu, hayal kırıklığı yarattı, yeni sezon için umutları kırdı.
Eskişehir maçında da ilk fiyasko yaşandı!
Beşiktaş'taki sevimsiz, tat vermeyen, sonuç alınamayan futbolun nedenleri çok!
Örneğin; hatlar arasındaki kopukluğu hatların kendi arasında da görüyoruz.
Yani birliktelik yok! Ayrıca; agresif oyun temposuzluk, kazanma hırsından uzak görüntü, yıldızların uyumsuzluğu tam atamamaları ve de özellikle Guti'nin sorumsuz yaşamının sahadaki verimine olumsuz yansıması kötü futbolda önemli etken.

BIRAK ONLAR SANA BAĞLANSIN
En garibi de İspanyol yıldızın gerçek futbol kimliğini bulması için süre istemesi!
İnanılacak gibi değil! İspanyol yıldız ciddi, inandırıcı konuşmuyor! Daha ne süresi? Bir yıldan beri Beşiktaş'ta! Bu süreçte vur patlasın çal oynasın gece alemlerinden başka ne yaptı? Yaş 35, yolun yarısı. Ancak Guti, sorumsuz yaşantısıyla futbol yaşamının son durağına geldiğinin farkında değil!
Takımdaki olumsuzluklar, teknik direktör Carvalhal'i de zora sokuyor. Hani, tek başlarına maç kazanabilecek beceri ve yeteneklere sahip yıldızlara (Guti, Quaresma) sürekli güvenmek, Portekizli teknik adam için başını derde sokacak macera olur.
Carvalhal'in yapacağı; yıldızlara sırtını dayamamak, oyun düzenini onlar üstüne kurmamaktır. Gerçek olan, "takım oyunu" dur. Bu öngörü, elbette yıldızları silip atmak değildir! Böyle bir yanlışı yapan teknik adam, kendi kuyusunu kazmış olur.
Yapılacak olan yıldızlardan maçına göre, özel becerilerinden verim almaktır.
Yanisi şu; yıldızlara fazla güvenme, yüz verme! Teknik adam olarak sen onlara değil, onlar sana bağlansın!