Yeni bir İnönü şoku!

Beşiktaş, Fenerbahçe maçından itibaren 90 dakika süresince olmasa da futbolu, temel kurallarıyla oynuyor.
Hücumlara çok adamla kalkıyor, rakibe baskı yapıp, topu ileride tutmaya çalışıyor.
Ancak yoğun maç trafiğinden hasarsız çıkmak isterken uğranılan "yol kazası" sonucu, Gençlerbirliği maçı kazanılacakken kaybedildi. Talihsiz kazanın en talihsizi ise Egemen'di.
Bir musibet, bin nasihatten evladır...
Egemen, kaleden çıkan Cenk'in beklemediği geri pasta acele etmese kahrolduğu o anı yaşamayacaktı!
Neyse, "olur böyle vakalar", diyelim, milli savunmacının bu hatasını fiziksel ve zihinsel yorgunluğuna verelim.
Aslında salt Egemen değil, Beşiktaş takımı tümüyle yorgundu.
Buna karşın, o yorgun haliyle 2-0 öne geçti. Maçı kazanabilirlerdi de... Yapacakları ise topa sahip olup, oyunu ağırlaştırarak dinlenmek, topu kalelerinin uzağında tutmaktı.

Süregelen yanlışlar
Beşiktaş, beklemediği bu travmayı atlatacak takımdır. Carvalhal de bu musibetten ders almalı, yoğun maç trafiğini rotasyonla kazasız geçmelidir.
Sağlıklı geçilecek maç trafiği, futbolculara öz güvenlerini yeniden kazandıracaktır. Öz güvenlerini yeniden kazanmış futbolcular, yollarına kaldıkları yerden devam edecek deneyime sahiptirler. Ancak Beşiktaş'ta süregelen bir yanlış var.
Hâlâ dar alan yerine sahanın boyunu uzatarak oynuyor. Bu oyun biçimiyle futbolcular arasındaki mesafe uzun oluyor, bu da hücum üretkenliğini azaltıyor, rakip kalede bunaltan sürekli baskı şansını yok ediyor.
Beşiktaş'taki bu yanlışa karşılık en doğru olan, orta saha.
Adam eksiltmede, pas alışverişinde başarılı olan ve dikine oynayan Ernst, Necip,Veli'li orta saha dinamik görüntüsüyle dikkat çekiyor. Ancak hatlar arasındaki uzun boşluk "yorgunluk" nedeniyle oyundan düşmesine neden oluyor.
Carvalhal aslında basit olan futbol oyununu zora sokma marifetinden vazgeçmelidir.
Aksi halde deneyimli, kaliteli oyuncularıyla ve fizik güç üstünlüğüyle G.Saray, Kartal'a yeni bir İnönü şoku yaşatabilir!