Ozan Zeybek

Ozan Zeybek

09 Mayıs 2020 | Cumartesi

Görgü tanığı

Gelişmeler mecburen mi yoksa tercihen mi böyle ilerliyor cevabı herkese göre farklı. Zordan ittifak doğar diye düşünüyordum ama gel gör ki kopukluklar şimdiden başladı.
Ülkemizde henüz birinci vaka görüldüğünde futbola ara verelim diye bağrışmalarımızı sağır sultan bile duymuştu.
Hali hazırda binlerce vaka var ve futbola tekrar dönelim diyoruz.
Hemen içinden 'bu ne perhiz bu ne lahana turşusu' deme bence.
Burada cevabını aradığımız hassas nokta; dönmek mi istiyoruz yoksa dönmemiz mi gerek?
Kulüplerin maddi durumu ortada.
Fakir edebiyatı yapıp daha da rencide etmenin hiç bir anlamı yok şu an. Eli, kolu, bacağı kaptırmışken; bunları kurtaralım diye şimdi de vücudumuzu riske atıyoruz.
Futbol keyif oyunu derken, bir anda zulme çevirmeyelim.
İnsanın isyan edecek, bağırıp çağıracak enerjisi bile kalmadı.
Taraftar ruhumuz banker zekasıyla çatışır hale geldi. Futbolun da bir raconu var kardeşim.
Büyüsü bozulmadan çaresini bulmalıyız. Kim cesur kim korkak oyununun asla peşinde değiliz.

***

Federasyon evine ekmek götürmek zorunda olan işsiz babayı oynuyor.
Herkes elini açmış para bekliyor.
Yayıncı kuruluş haklı olarak caz yapıyor. Medet umanlar o kadar çok ki; kriz her dakika daha da büyüyor. Konuyu deştikce iş arap saçına döndü.
Huzur zaten yokta; evet de desen hayır da desen ağızdan çıkacak karar adamı koltuğundan edecek cinsten.
Yıllardır hazırdan yeme geleneğimiz vardı. Erzak da kalmadı. Bugüne kadar gemiyi yürütebilmek için her dalgada dümeni kırardık ama şimdi dümenin kendisi kırıldı.
Oyuncunun ruh halini hiç soran var mı? Teknik adamlar ne düşünüyor? İşin gerçek figürleri onlar. İyice irdelememiz lazım.
Seyircisiz futbol zaten tatsız tuzsuz yemek gibi. Herkesin evinde maç yayını da yok.

***

Kafeler zaten kapalı. Yani izlemek imkansız hale geliyor desem abartmış olmam her halde...
İkilemde kalmış, kilitlenmiş durumdayız. Hakeme laf atmayı, antrenörle uğraşmayı hatta ofsaytı bile özledik.
Şu an üç korner bir penaltıya bile razıyız. Yenilsek dahi isyan etmeme sözü de verebiliriz. Ama canımız için canandan vazgeçmeyi de biliriz.
Madem bu gelire ve bu çarkın dönüşüne ihtiyacımız var; belki biraz daha bekleyip tarihi ertelemekte fayda olacaktır.
Kim bilir temmuz bize hazirandan daha iyi gelecektir.
Sonuç olarak aynı avluda aynı kıbleye beraber namaza durmuşuz.
Artık ön safta mı yer tutarız yoksa arka safta mı oluruz; bu saatten sonra bunun o kadar da önemi yok...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Etiketler :

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor