Salih Tuna

Salih Tuna

19 Ekim 2011 | Çarşamba

Avni Aker'de akıllarını alırız

Trabzonspor'un ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı futbol pek beğenilmemişti.
CSKA maçına kadar bu böyleydi.
Böyleydi ama Milano'da İnter'i devirmiş, Avni Aker'de çok kötü oynadığı halde Lille'le puanları paylaşmıştı.
Süper Lig'de de hiç matah futbol oynamıyordu.
O kadar ki, bu takım üç pası üst üste yapmayı bilmiyor herhalde zehabına kapılıyordunuz.
Hani Burak Yılmaz da olmasa bu takım gol falan atamaz derdiniz. Gelgelelim CSKA Moskova maçına çıkarken Burak Yılmaz da yoktu.
Üstüne üstlük Volkan Şen'den de mahrumduk.
Herkes yine kötü futbol oynanır, belki balına bir puan çıkarılabilir diye düşünüyordu.

Herkesi şaşırttılar
İlk 45 dakika hiç beklenmeyen bir şey oldu. Bordo-mavililer ayağa sürekli pas yapan, en sıkışık pozisyonlarda bile topu gelişi güzel uzaklaştırmayan bir takım hüviyetindeydi.
Pas yüzdesini olağanüstü artıran ve müthiş yardımlaşan Trabzonspor her şeyden önemlisi hızlı olmakla telaşlı olmayı birbirine karıştırmıyordu.
Zaten bir defa karıştırdılar; onda da golü kalelerinde gördüler.
Trabzonspor ilk dakikalarda pas yaparak rakibinin hızını kesmeye çalıştı.
Yazık ki yazık, Colman ve Alanzinho'nun her zaman olduğu gibi yoktan yere top kayıpları takımın hızını kesti. İlk devrenin en önemli pozisyonlarından birinde 19. dakikada Trabzonspor müthiş paslarla ceza sahasına indi fakat Halil'in boşta kalan topu CSKA filelerine yuvarlayamaması büyük talihsizlikti.

Ah Burak Yılmaz ah
İkinci devrenin hemen başında defans hastalıkları nüksetmeye başladı. Bu da gol bulmak için sahaya yayılır yayılmaz baş gösterdi.
Mutlak gollük pozisyonlardan birini Tolga kurtardı, diğerini de onlar atamadılar.
Neyse ki çok kısa süre sonra toparlanmayı bildiler.
Toparlanmakla da kalmayıp üst üste korner kazandılar.
Denilebilir ki Spor Toto Süper Lig'de bile bu kadar korner kazanmamışlardı. Trabzonspor ne zaman atağa kalksa Burak Yılmaz'ı aradı durdu.

Bu lige yakışıyor
Kim ne derse desin Trabzonspor bu sezon en güzel maçını dün gece oynadı.
Bordo-mavililerin Şampiyonlar Ligi'nde aldığı her puan birilerinin ağzını kapattı.
Şayet hiç puan almasaydılar, "Bak gördünüz mü; Şampiyonlar Ligi'ne gittiler de ne oldu..." yollu kara propaganda yapmaya kalkışacaklardı.
Balına puanlar aldılar diyenlere de dün geceki futboluyla cevap verdi ama iyi oynayana maalesef puan vermiyorlar.
Şu kesin olarak anlaşıldı ki, bireysel yetenekleri sınırlı olan Trabzonspor takımı kontrollü oyununu hiçbir zaman elden bırakmamalı.
Lucescu'nun Şampiyonlar Ligi'ndeki oynattığı futbol tarzına benzer şekilde kapasitemizi bilerek oynamalıyız.
Neyse, skora aldırmayın.
Avni Aker'de bu takımın aklını alırız, hiç merak etmeyin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor