14 Ağustos 2012 | Salı

Şikesiz, lekesiz!

Takım savunması iyi olan Galatasaray, Alex ve Kuyt'ın becerisiyle ayakta kalamaya çalışan bir Fenerbahçe.
Aynı şartlarda 100 maç yapsınlar 90'ınını Galatasaray kazanır. Fenerbahçe, Emre Belözoğlu'nun yerini dolduramamış.
Kuyt rakipte olsa, maç muhtemelen çok daha farklı biter ve belki de 6-0 efsanesi sona erebilirdi.
Buna karşılık Galatasaray'da forvet hattı içler acısı. Bakmayın Umut'un iki gol atmasına. Umut her oynadığı maçta öndeki presiyle takım savunmasına katkı yapar ama her zaman böyle bol gol atamaz. Bununla birlikte Aslan'ın orta sahası ise müthiş; Melo, Selçuk ve Hamit...
Hamit demişken; Selçuk her şeyi kendi yapmak isteyince Altıntop biraz gölgede kalıyor. "Ortasını" bulmazlar ise sorun çıkabilir.
Uzun sözün kısası şu, Kuyt tipinde bir golcüyle Galatasaray alır başını gider.
Fenerbahçe'nin ise en azından yeni bir Emre bulması şart. Fenerbahçe bu görüntüyle kazandığı maçları farklı kazanır ama bir çok kez de hüsrana uğrar.
Gelelim diğer iki büyüğün durumlarına ve hemen şöyle başlayalım: Orta saha anlamında Olcay ve Oğuzhanlı bir Beşiktaş, Fenerbahçe'den daha iyi bir takım olur. Bu Beşiktaş hücuma çok daha kolay çıkacağı gibi takım halinde savunmayı da Kanarya'dan iyi yapar. Peki Galatasaray'la aynı çizgiyi yakalayabilir mi derseniz şöyle derim; neden olmasın?
Ve tabii ki Trabzonspor'un da ciddi bir kan kaybı yaşadığını ve gidenlerin yerini henüz tam olarak dolduramadığını söylemek zorundayız. Fırtına, iyi bir golcü bulmalı, aksi halde yarışın içinde olması bile zor...
Evet "film" başlıyor, şikesiz, lekesiz, tertemiz bir sezon dileğiyle, haydi iyi seyirler.

GERÇEK HUKUKÇULARA SELAM OLSUN
Şike davasının gerekçeli kararı müthiş. Aziz Yıldırım'ın yakayı ele verdikten sonra kendini savunmak yerine, ortalığı karıştırmak için birkaç yüz fanatiği nasıl kullandığı v.s hepsi detaylarıyla var. Hukukçu maskesi takmış bunca eyyamcının arasında, güneş gibi parlayan, gerçek hukuk insanlarına selam olsun.

PFDK'DA BÖYLE HAKİMLER OLSA
16. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin tamamı keşke PFDK ya da Tahkim Kurulu'nda olsalardı. O takdirde şikecilerin böyle kasım kasım kasılmaları mümkün olmazdı.
Tabii Trabzonspor da anasının ak sütü gibi helal olan şampiyonluk kupasını müzesine koyabilirdi.
Yazık, hem de öyle yazık ki?

KAZ DEĞİL DUA GELİR
Galatasaray'a stat yapmak kolay, Van'a zor. Galatasaray'a yaparsan Türkiye konuşur, Van'a yaparsan Vanlı'dan gayrı kimse duymaz.
O nedenle, onlarca devasa inşaat şirketinden biri çıkıp "Van'a stat yapacağım" demiyor.
Çünkü onlar yapınca hayır için yapmazlar. Onlarınkine daha çok, "Kaz gelecek yerden tavuğu esirgememek" denir. Van'dan kaz gelmeyeceği için tavuk da vermezler!
Diyekceksiniz ki o zaman ne diye bu konuyu yazıyorsun?
Şundan; belki bir delikanlı çıkıp, "Bana Vanlılar'ın hayır duası yeter" diyerek şu stat işine el atar ve beni yanıltır diye ümit ediyorum.
Sanmam ama, umut işte.

AZİZ YILDIRIM'I ELEŞTİRİN DE GÖRELİM
Ben kimseye kirli demem, çünkü konumuz gazetecilik ise kirlilik ve temizlik, takınılan tavırlarla net şekilde ortaya çıkar. Şike davası bu anlamda turnusol kağıdı gibidir. Şapkaları düşürmüş, kelleri ortaya çıkarmıştır.
Aylardır bize, "Yargısız infaz yapmayın hele bir mahkeme kararını versin" masalı anlatan yağdanlıklara şimdi hesap sormaya hakkımız var sanırım. Hadi bakalım sayın yağdanlıklar; mahkeme kararını verdi, şikeyi kanıtladı, top sizde!Yüreğiniz yetiyorsa Aziz Yıldırım'ı eleştirin de görelim.
Yoksa sakın karşıma çıkmayın, Alimallah ezerim.

ŞİMDİ YAPSANA EMENİKE
Hatırlarsanız; Emenike Karabük'te her türlü rezilliği çıkarmış ve "Fener'e karşı oynamam!" diye tutturmuştu. Malum sonra da Türk futbolu karışmıştı.
Niye; çünkü bizim ülkemiz yabancı futbolcuların istedikleri gibi at koşturdukları bir futbol çiftliği.
Yoksa ne Emenike böyle yapabilirdi, ne de yaptığı yanına kar kalırdı.
İşte benzer bir durum şimdi Avrupa arenasında söz konusu. Emenike delikanlıysa aynı şeyi yapsın, "Fenerbahçe'ye karşı oynamam" desin.
Yapamaz, diyemez... Yaparsa, Ruslar adamı Kremlin Sarayı'nın bahçesine asarlar.
Yani, yürek ister.

VANLI, ŞANLI KARTALLI!
Hıncal Usta,Van ziyaretinde her adımda, "Beşiktaş bu sene ne yapar?" sorusuyla karşılaşınca etrafında sorup soruşturmuş; nereden geliyor bu Beşiktaş aşkı? Aldığı en mantıklı bilgi, Çarşı'nın Van'a destek için soyunup atkılarını sahaya atmasıyla ilgili.
Bu olay Van'daki Beşiktaş sempatisini son derece arttırmıştır orası tartışılmaz ama tüm sevdayı buna bağlamak da doğru olmaz. Türkiye'de birçok kulüp yöneticisi Van'ın haritadaki yerini bilmezken, Beşiktaş Gordon Milne döneminde Van'da sezon başı kampı yaptı.
O nedenle Vanlı'nın içindeki Kartal aşkı bambaşkadır ve kökleri çok eskiye dayanır.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor