Dünyanın sonu gelmedi!

İki milli maç arasında 'kulüp' konuşulmaz ama Beşiktaş'ın konuşulacak konusu da çok, dinleyeni, okuyanı da. O nedenle ortaya karışık yapma durumlarındayız.
Önce şunu söylemeliyim ki; Hollanda önünde Milli Takım'ın kazanma iştahını beğenirken, karşısında rakip yokmuş gibi gardını almadan saldırmasını yadırgadım.
Yadırgadığım bir başka konu Milli Takım'da Beşiktaşlı kalmaması.
Pektemek ve İsmail sakatlanınca kapı kapandı. Oysa başta yeni filizlenen gençler olmak üzere bu formayı zorlayacak birçok Beşiktaşlı var. Vakti zamanı geldiğinde o kapıyı çalacaklarından eminim.
Beşiktaş'ın özel problemlerine dönecek olursak; "Nene ile anlaştık kulübüyle görüşüyoruz!" şeklindeki yönetim açıklaması taraftar nezdinde "İş bitti" şeklinde anlaşılmış ve bitmeyince hayal kırıklığı yaşanmıştır.
Sevgili yöneticiler aman dikkat!
Sizin ne dediğiniz kadar, taraftarın ne anlayacağı da önemli bunu sakın unutmayın.

Tecrübesi yeter
Dar alanda kısa paslaşmalar yaparak forvet almaya çalışan Beşiktaş'ın bunu gerçekleştirememiş olması bazıları tarafından "dünyanın sonuymuş" gibi gösterilmeye çalışılıyor, buna şiddetle itirazım var.
Beşiktaş bir golcü alabilse çok daha iyi olurdu ama alamadıysa kadro içinde çözümler bulunabilir.
Samet hocanın tecrübesi bu sorunu çözmek için yeter de artar bile. Olmadı ara transferde bir hal çaresine bakılır. Yani dünyanın sonu gelmedi, duyurulur!
Maç takvimini ayarlayanlar için de bir çift sözüm var. Beşiktaş'ın geçen sezon sıkışık takvimden neler çektiğini biliyoruz.
Futbolcular bunalıma girmişlerdi.
Şimdi bakıyorum Avrupa'sı olmayan Kartal'a yine "gün" bulunamıyor, pazartesicumartesi oynatıyorlar.
Bu nedir Allah aşkına? Geçen sezon Beşiktaş'a açılamayan koridor bu sezon F.Bahçe ve G.Saray'a açılmaya mı çalışılıyor. Eğer böyleyse bu düpedüz haksızlık olur. Takvimi belirleyen TFF birimleri çok daha dikkatli ve adaletli olmak zorundalar. Yoksa iki elimiz yakalarındadır.