Derbi, Dany ve Selçuk!

Yine bir derbinin ardından herkesin şaşırdığını görüp şaşırıyorum.
Neymiş efendim derbide futbol dışında konuşulacak her şey varmış! İyi de siz ne bekliyordunuz ki? Son 20 yılda dünya derbisi masalıyla milleti kandırdığınız Fenerbahçe-Galatasaray maçlarından aklınızda kalan bir tek futbol güzelliği var mı?
Su savaşları, poposuyla top istop eden Volkan, Pitbull sevişmesi, kangal işemesi, sarı kartlar, kırmızı kartlar ve bolca küfür...
Bizim dünya derbimiz böyle işte. Daha fazlasını ne hak ediyoruz, ne de bunun için bir çaba sarfediyoruz.
Balon gibi şişirip şişirip patlatıyoruz dünya derbimizi!
Her neyse garip bir futbol ikliminde yaşadığımız aşikar.
Tribünü ayrı bir dert, saha içi ayrı. TFF'si başka bir sorun, Tahkim'i, PFDK'sı, MHK'sı ayrı. '
Yuh' olsun bu kafaya
Tribün diyoruz ve her hafta bir başka takımın sahası kapanıyor küfür nedeniyle! Şimdi soru şu, bu küfürü edenler kulüplerine verdikleri zararın farkında değiller mi?

Yoksa bilerek mi yapıyorlar!
O zaman ikinci soru geliyor; bu nasıl taraftarlık..
Bu sorunun hemen ardından Beşiktaş tribünlerinin Dany'ye olan tepkisinden bahsetmek gerek. Dany'yi yanlış bir transfer buna şüphe yok, en büyük tepkiyi de gösterdim ama artık işin bu bölümü geçti, gitti. Dany, Beşiktaş formasını giyiyor ve bu takım için ter akıtıyor. O zaman bu tepki niye? Bir taraftar kendi oyuncusunun moralini bozar mı? Bizde bozuyor.
Bırak Dany'yi, geç Selçuk İnan'a... Hikaye aynı. Kim haklı, yaşanan olay nedir hiçbir şey bilmeyen tribünler, yıllardır Galatasaray'ı sırtlayan Selçuk'u yuhalıyorlar!
Yuh olsun bu kafaya.
Diyorum ya, bizim futbol iklimimiz devenin boynundan bile engebeli... Neresinden tutsanız elinizde kalır.
Kalıyor da zaten!