El-insaf!

Şampiyonluk yolundaki üç rakibinin 2'şer puan kaybettiği hafta kazanmalısın… Tribün boş, sakat çok hepsi bahane… Ben biraz sonra hakemi eleştireceğim ama hakem de senin için mazeret olamaz, Beşiktaş gibi oynayıp hakemi de yeneceksin.
Derbi kazanırsan bir rakibine üç puan fark atarsın, burada ise üç rakibine ikişer puan fark atma şansınız vardı, bunu kaçırdınız Beşiktaşlı oyuncular.
Hazırlık kampı dahil en kötü Beşiktaş'ı izledik… Alan daraltamadılar, tempo yapamadılar, baskı kuramadılar… Trabzon, Fenerbahçe'yi nasıl kilitlediyse Rizespor Beşiktaş'ı öyle kilitledi… Cenk ve Pektemek alan bulamadı, kanatlardan bindirmesi gereken Gökhan ve Olcay da sıradanlaşınca puan aslanın midesine indi!.. Olcay durup durup ince ayar golü atmasa ilk mağlubiyet de gelmiş olurdu.
Beşiktaş kötüydü ve sahada iyi bir hakem olsa dahi puan kaybedebilirdi ama hakem Hüseyin Göçek bunu yaşayarak görmemize izin vermedi!

Giray iki penaltı yaptı
Peki neler yaptı Göçek, gelelim oraya… Sadece Giray iki penaltı yaptı… İlk yarıda Gökhan Töre'nin havadaki ayağını gerdirip düşürdü, ikinci yarıda koluyla kaleye giden topu kesti, ikisi de penaltıydı… Kaleci Serkan'ın çift daldığı pozisyonda topu ıskalayıp Olcay'ı düşürmesini ve yine Giray'ın ceza sahası içinde Töre'nin üzerine çullanmasını söylemiyorum bile!
Kaleci Serkan 35 dakika boyunca zaman çaldı, Göçek anca 90 artı 2'de sarı kart gösterdi… Yuh!
Kağan Söylemezgiller gole giden Pektemek'i sırtından çekti, yetmedi bir daha çekti, sarı-marı hak getire!
Aynı Kağan, Atiba'ya dokundu pat diye eyyam sarısı… El insaf!
Göçek hakem değil vesselam...
Sözün bittiği yer neresidir bilmem ama hakemliğin bittiği yer Hüseyin Göçek'tir; futbola izin vermez, tempo yaptırmaz, yiğidin hakkını yiğide vermez, daha ne yapsın!?