02 Temmuz 2017 | Pazar

Beşiktaş haklı!

Eğer bizim büyükler bir gün Avrupa'nın devlerini gerçek anlamda yakalamak ya da geçmek gibi bir rüyanın peşine düşeceklerse spor değil futbol kulübü olmak zorundalar… Çünkü futbol dışındaki tüm branşlarda büyük bir harcama yükü var ama karşılığında bir kazanım yok. Fenerbahçe salon sporlarını sponlarlarla götürüyor ama onların imkanları da sınırsız değil, bugün var olan sponsor yarın olmayabilir.
Beşiktaş'ın bazı amatör şubeleri kapatması ilk işaret.
Yakın gelecekte örnekler çoğalacaktır. Üzerinde bunca yükle hiçbir büyük kulüp Avrupa futbol arenasında başarılı olamaz. Salon sporlarında belli bir harcamayla kupalar almak neredeyse garanti ama futbol öyle değil. Futbolda ya tam yol ileri gidersiniz ya da hiçbir zaman bir adım ileri gitmeniz mümkün olmaz. O nedenle kızıp, kırılmadan önce dünya futbolunun gerçeklerini düşünmekte fayda var. Spor kulübü olmak çok ağır bir yük, sadece futbol kulübü olmak ise uluslararası yarış anlamında büyük bir avantaj olabilir.
Kulüplerle devlet arasında amatör branşlara yapılan harcamaların tekrar kulüplere dönmesi için aylardır yapılan görüşmeler var. Bir olumlu sonuç çıkar mı bilmiyorum. Bildiğim şu ki herşeyi devletten beklemeyip kendi göbeğini keseceksin.
Beşiktaş'ın yaptığı bu. Sırada diğer kulüpler var. Çünkü çok ciddi sponsor desteği olmadan bu yükü kulüplerin taşıma şansları yok. Net!

Şampiyonluk balosu
Beşiktaş 6 Temmuz'da muhteşem bir balo ile şampiyonluk kutlayacak.
Bu hem eğlence hem de kulübe gelir anlamı taşıdığı için davet edilmeseydim asla gönül koymazdım. Çünkü yaklaşık bin kişi ciddi bir rakam ödeyerek gidecek. Yani, gazeteci olarak davet edilmediğimde bir rahatsızlık duymazdım ancak bize davet geldi ve garip bir davetti bu; tek kişilik!
Yani yaklaşık 970 kİşinin eşiyle olacağı ortamda 30 gazeteci bir masada, grantuvalet ama eşsiz şekilde ortamı şenlendirecekti!
Yadırgadım ve gitmeme kararı aldım… Biraz kırıldık, gitmiyoruz, giden kardeşlerimize kırılmak gibi bir düşüncemiz ise asla yok.
Bir davet var, bize göre geleneklerimize uygun şekilde yapılmadığı için icabet gerekmiyor ama icabet edene de saygımız sonsuz.

Gomis'in baygınlıkları!
Stes ya da yüksek heyecanlar sonucu Gomis birkaç kez baygınlık geçirmiş. Böyle bir rahatsızlığı varmış, öncelikle geçmiş olsun. İşi bilenlere göre benzer durumlar yine yaşanabilirmiş… Dahası bu durum hangi maçta, hangi kritik zamanlarda gerçekleşir bilmek mümkün değilmiş!
İlginç bir durum… Şimdi bir derbide ya da önemli bir Avrupa maçının en kritik dakikalarında böyle bir durum yaşanırsa ne olacak? Bir tedavisi olsa Gomis şimdiye kadar zaten yaptırırdı, demek ki yok! Galatasaray iyi bir golcüyle birlikte belli bir oranda risk satın almış.
Manzara bu.
Peki Gomis Galatasaray'da beklenen katkıyı yaparmı, aslında herkesin en çok merek ettiği bu. Bence yapar, lafı uzatmaya da gerek yok, bugüne kadar yaptıkları bundan sonrası için yeterli teminattır. Elbette Fransa'dan daha sert bir lig bizimki, ama işini bilen forvet yine de bizim ligde çuvalla gol atar.

Kamp!
Beşiktaş kamp anlamında bir kaos yaşıyor.
İnanılır gibi değil Kartal'ın Avrupa kamp programı hala belli değil. Şenol hocanın ilk senesinde muhteşem bir kamp dönemi yaşanmış fizik gücü en düşük oyunculardan Oğuzhan bile Rambo gibi olmuştu. Geçen sezon bu anlamda fiyaskoydu o nedenle fizik gücü sınırlı bazı oyuncular sezon boyu zorlandılar. Şimdi aynı oyuncular ikinci kez üst üste sezon başı kampında yeterli enerjiyi depolayamayacaklar.
Çünkü kampın ilk bölümü İstanbul'da cehennem sıcaklarında yapılıyor, ikinci bölüm Çin'de, üçüncüsü ise hala belli değil.
Yeni sezonda sakatlık problemleri üst üste gelir ya da bazı oyuncular çok erken fizik olarak düşerlerse kimse başka neden aramasın, neden belli; iki yıldız sezon başı yüklemeleri karambole geliyor!

Gazi muhteşemdi…
Veliefendi'nin harika atmosferi.
Adeta şehrin orta yerinde bir vaha.. Binlerce insan yemyeşil çimler üzerine yayılmış, minikler için palyaçolar, biraz daha büyüklere müzik grupları, midille gezinmeleri, türlü türlü yarışmalar… Üstelik Veliefendi'ye toplanan onca kalabalık 90 dakika sürecek dev bir maç için, ya da saatler süren Wimbledon müsabakaları için değil hepi topu 2 dakika 27 saniye sürecek bir koşu için geldiler oraya… Ancak o iki dakika sürecek koşu sıradan bir koşu değildi, katılmanın şeref, kazanmanın ayrıcalık olduğu Gazi'ydi… Adına yakışır derecede görkemli ve harika bir organizasyondu.
Medyada da her zamanki gibi hak ettiği yeri buldu.
Başta Türkiye Jokey Kulübü yönetim kurulu olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor