Yunus Akgül

Yunus Akgül

07 Temmuz 2017 | Cuma

Evlerinden çıkıyor ve şampiyon oluyorlar

Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımımız, Avrupa Şampiyonu olunca bir anda gözler engelli sporlarına çevrildi. Gazete sayfalarını esir almış futbol transfer kaosunun içinde, çölde açan çiçekler gibi de olsa yer bulma şansı elde etti.
Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımımız'ın bu büyük başarısı daha önce iki defa final oynayıp kaybettiğimiz İngilizler'i, finalde yenmemiz dolayısı ile bir kat daha kıymetli ve önemlidir.
Paralimpik sporların başlangıcı, 2'nci Dünya Savaşı'nda yaralanmalar yüzünden engelli kalan askerlere spor yaptıran bir doktorun çabaları ile başlamış ve bugünkü seviyelerine gelmiştir.

Nereden nereye...
Ülkemizde gözü futboldan başka spor görmeyen gazeteci ve televizyoncu takımına hatırlatmakta fayda var; engelli sporları artık dünyanın bir çok ülkesinde tıpkı engelsiz sporu gibi bir performans sporu halini almıştır. Bu işin sevindirici olan tarafı... Üzücü olan yanı ise maalesef engelli sporlarında da sporun baş belası doping olaylarının başlamış olması..
Avrupa şampiyonluğumuzun sevincini yaşarken, ülkemiz engelli sporlarının durumuna da bir göz atalım; nerelerden nerelere geldik, nereye gidiyoruz bi'bakalım mı?
Bir ülkenin medeniyet seviyesi; o ülkede yaşayan yaşlı ve engelli vatandaşlarına tanıdığı haklar ve imkanlarla da ölçeklendirilir. Sadece sportif anlamda değil, hayat standartlarında yapılan iyileştirmeler, o kişilerin engellerini hafifletecek uygulamalar da medenilik göstergesidir.
Birçok alanda olduğu gibi engelli sporları konusunda da geç kalmamıza, geç başlamamıza rağmen çok hızlı yol kat ederek bugün artık paralimpik şampiyonlar çıkaracak, Avrupa ve dünya şampiyonu olabilen kulüp ve milli takımlara sahip duruma geldik. Milli takımımızın Avrupa şampiyonluğundan öncesinde Galatasaray Engelli Basketbol Takımı'nın dünya şampiyonluğunu da unutmamak gerek... 2000'li yılların başına kadar engelli sporları konusundaki karnemizin oldukça kötü durumda olduğunu kabul etmemiz gerekir. 2003 yılından sonra dünyadaki uygulamalarla aynı seviyeye getirilen engelli sporları, bazı noktalarda dünyadaki uygulamalarından bir tık ileri vaziyete dahi gelmiştir.
Paralimpik dallarda, bugün itibariyle Bedensel Engelliler ve Görme Engelliler federasyonları hizmet verirken, Deafolimpik branşımız İşitme Engelliler Federasyonu ile faaliyet göstermektedir.
Diğer yandan Zihinsel Engelliler Federasyonumuz, her türlü hizmeti özel sporcularımızın ayaklarına götürme çabasındadır.
Engelli Spor Federasyonlarımızın devletten aldığı bütçe miktarları da artık bir çok branşı geride bırakacak seviyelere gelmiştir.

Asıl amaç, maç değil
Engelli sporlarının da, engelsiz sporların olimpiyat organizasyonu gibi dört yılda bir düzenledikleri büyük etkinlikleri vardır. Olimpik spor olimpiyatlarının hemen ardından, aynı kentte düzenlenen Paralimpik Oyunlar, Deafolimpik Oyunlar ve Özel Olimpiyatlar tıpkı olimpiyat oyunları gibi dört yılda bir dünyanın çeşitli şehirlerinde yapılır. Olimpiyat organize edecek olan söz konusu kentin, olimpik oyunlar bittikten en geç 3 hafta sonra paralimpik oyunları düzenleme mecburiyeti vardır; yoksa olimpiyat da düzenleyemez.
"Engelliye verilen önem medeniyet göstergesi, engelli sporları da bu konuda önemli bir başlıktır" dedik ya; ülke olarak bizim bu konudaki gelişimimizi de bu büyük organizasyonlara sporcu sayısı bakımından katılımımız ve elde ettiğimiz madalyalar anlatır bize...
Gerçi, burada madalya işin sadece süksesidir.
Evlerinden çıkmalarına destek verilince, neler yapabileceklerini gözler önüne sermelerinin karnesi, belgesidir madalya... Asıl amaç, maç değil; sportif gücü kanıtlamak, başarmak istenince hiçbir şeyin engel olamayacağını anlatmaktadır dünyaya...
2016 yılında Rio'da yapılan Paralimpik Oyunları'nda ülke olarak 3 altın, 1 gümüş ve 5 bronz madalya alarak sıralamada 34'üncü olarak şimdiye kadar olan en iyi derecemizi elde ettik. Paralimpik ekip, bu organizasyonda ülkemizi tam 79 sporcu ile temsil etmişti.

Çıta yükseliyor
Bir önceki organizasyon;
2012 Londra'da ise 1'i altın olmak üzere yine toplamda 10 madalyamız vardı. Ülke olarak altıncı defa katıldığımız oyunlarda her defasında katılım anlamında da, elde edilen madalya anlamında da, bir önceki organizasyona göre hep artı durumundayız. Bu da bizim için oldukça iyi bir gösterge...
Diğer yandan "İşitme Engelliler Olimpiyatı" denilen deafolimpik oyunlarında da ülke olarak dünya ve Avrupa şampiyonları çıkarmaya başladık. Bu alanda da hem bireysel, hem de takım sporlarında oldukça başarılı olduğumuzu ifade etmemiz lazım.
Önümüzdeki hafta 18-30 Temmuz tarihleri arasında, bahsettiğimiz deafolimpik oyunları Samsun ilimizde yapılacak.
21 branşta 100'ün üzerinde ülke sporcunun yarışacağı bu önemli organizasyon elde edeceğimiz madalyaların yanında, organizasyon kabiliyetimiz açısından da son derece önemli...
Futbolun transfer dedikoduları arasında, gazete ve televizyonlarda kendisine ne kadar yer bulabilecek bilemiyoruz ama deafolimpik oyunları gerçekten çok önemli bir etkinlik ve bizler önümüzdeki günlerde binlerce sporcuyu ağırlayacağız.
Tekerli Basketbol Milli Takımı'mızı paralimpik branşının doğduğu ülke olan İngiltere'yi finalde yenerek elde ettiği bu önemli başarı için tekrar alkışlayalım ve sözü bir koca yüreğe getirelim.
Bu vesileyle, "Paralimpik" demeyi ülkemize büyük ölçüde öğreten, ömrünü engelli sporlarına vakfetmiş, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı aynı zamanda TESYEV (Türkiye Engelliler Spor Eğitim ve Yardım Vakfı) Başkanı kıymetli gazeteci ağabeyimiz Yavuz Kocaömer'e, içi minnet, saygı ve sevgi barındıran kocaman bir selam gönderelim.
İyi ki varsın koca yürek...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor