Keçiören Belediyesi tarafından düzenlenen Mini Dünya Kupası Futbol Turnuvası'nın davetlileri arasında yer alan Tanju Çolak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, genelde bu tür organizasyonların İstanbul tarafından düzenleneceği düşüncesinin hakim olduğunu hatırlatarak, ''Böylesine özel bir organizasyonu, her şeyin başı olarak bilinen İstanbul becerememiş, Ankara'yı kutlamak lazım'' dedi.
Tanju Çolak, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 11 Haziran'da başlayacak 2010 Dünya Kupası'nın büyük mücadelelere sahne olacağını belirterek, ''Ancak benim 3 favorim var. Arjantin, İspanya veya Brezilya'dan birisi şampiyon olur. Messi ya da Ronaldo ise turnuvanın futbolcusu seçilir'' diye konuştu.
BURSASPOR'UN ŞAMPİYONLUĞU
Turkcell Süper Lig'de Trabzonspor'dan sonra ilk kez bir Anadolu takımının daha şampiyonluğa ulaşmasını değerlendiren Çolak, şöyle konuştu:
''Bursaspor zoru başarmıştır. Tekrarı olur mu, tartışılır. Ancak bana göre önemli olan yakalanan başarının süreklilik göstermesidir. Bursaspor bunu başarabilirse, hem kendisi açısından, hem de diğer Anadolu takımları için büyük kazanç demektir. Bursaspor için maraton asıl bundan sonra başlıyor. Türkiye'yi Avrupa'da temsil edecekler. Bu da çok zor bir görev. Ancak, bu iş için kadrosunda yıldız futbolcusu yok. Avrupa'da tecrübesi de yok. Ancak çok iyi takım oyunu oynuyorlar. Takıma yeni takviyeler yapacaklar. Bunu yaparken de çok titiz davranmaları gerekiyor. Her şeye rağmen Avrupa'da Türkiye'yi temsil etme imkanını kazanmış bir takım olarak Bursaspor'un başarılı olmasını canı gönülden diliyorum.''
ANKARAGÜCÜ VE ÜMİT ÖZAT
Tanju Çolak, Ankaragücü ile ilgili görüşlerini de şöyle açıkladı:
''Melih Gökçek, Türk futbolu için büyük çalışmalar yaptı. Birikimlerini şimdi de Ankaragücü için kullanacaktır. Başkent takımına kazandırdığı tesisler ve yapılan yatırımlar ile bu sezon ilk 5 arasına sokar Ankaragücü'nü. Ancak bunların olması yeterli değil. Bu takımın büyük hedeflere ulaşması için hem iyi bir teknik adama, hem de iyi bir ekibe ihtiyaç var. Ümit Özat iyi bir futbolcu kardeşimizdi. Ancak futbolculukla, teknik adamlık ayrı bir şey. Bu yükü kaldırabilmek çok zor. Mesela geçen sezonun sondan bir önceki haftasında Ankaragücü, Fenerbahçe maçında göze hoş gelen şeyler yapmadılar.''
