Yenilenmiş haliyle Trabzon Avni Aker Stadı'nda son zamanların en tempolu, renkli ve gollü Trabzonspor-Fenerbahçe maçını seyrettik dün gece. O ne tempoydu öyle. 15. dakika geçilirken durum 2-0 Trabzonspor lehineydi. 45 dakika dolduğunda beş gol seyrettik. Goller birbirinden güzeldi. Semih'in sakatlanıp Stoch'un girmesiyle Fenerbahçe hucümda daha etkili olmaya başladı. Stoch'un ilk yarının uzatma dakikalarında Mehmet Topuz'a verdiği pası Topuz iyi kullanabilseydi durum 3-3 olabilirdi. Trabzonspor'un ve Fenerbahçe'nin sürekli hücumu düşünen anlayışları ve hakemin oyunu salışı bize keyifli bir maç seyrettirdi. Fenerbahçe'de Alex'in olmayışı fark edilmedi dersek yanılmış olmayız. 14. dakikada Lugano'nun eline çarpan topa hakem 'elle oynadı' yorumu yaptı ve düdük çaldı. Bu serbest atıştan Fenerbahçe ilk golü yedi. 44'te Egemen, Niang'ı elle tutarak durdurdu, Egemen'e sarı kart doğruydu.
Penaltı kararı yanlış
56'da Mehmet Topuz hakemin verdiği taç kararını beğenmedi, topu yere vurdu. Hakemin gördüğü bu eyleme duyarsız kalıp Topuz'a hoşgörülü davranması yanlıştı. Müsabakanın en kritik kararı 69. dakikada geldi. Ceza alanına topla giren Colman'a Gökhan Gönül müdahale etmek istedi ancak ayağı yerde rakibe müdahalesi yoktu. Bir adım attıktan sonra kendi sol ayağı diğer ayağına takılan Colman uçarak kendini yere attı ve hakem bu düşüşe aldandı, penaltı düdüğü çaldı. Kaleci Mert Günok hem penaltıyı hem Gezer'i kurtardı. Keyifle seyrettiğimiz, futbola ve gole doyduğumuz müsabaka 3-2 Trabzonspor'un galibiyeti ile bitti. Beşiktaş-İBB maçında Fırat Aydınus'un eyyam kararlarını, G.Saray-Bursa maçında Abdullah Yılmaz'ın berbat yönetimini gördükten sonra Bünyamin Gezer'in bazı yanlışlarına rağmen oyunu salışını, futbola pozif katkısını, maçı güzelleştirme çabasını takdir etmemek mümkün değil. Gezer, MHK'ya bu yıl FIFA listesinin 'en büyük adayı benim' dedi.
