Öne ortala, aşırt; gol / GÜRCAN BİLGİÇ
Van Persie maçı neredeyse kaleye şut çekmeden tamamladı. Nani'yi ceza alanı çevresinde topla buluşturamadılar. Ve kopya goller yendi. Beşiktaş nasıl attıysa, Celtic de bunun çalışmasını yapmış sanki. Ön direğe orta, arkaya aşırtma; 1-0, Şener'in üstüne yüklen, ortala; 2-0. Bu kadronun oyun aklı, hücum organizasyonu tamamen içgüdülere endeksli. "Yazık" denmesi gereken maçtan, "Buna da şükür" diye çıkıldı. Kadronun çapı büyüdü ama oyun "çapsıza" kaldı.
Yine de büyük başarı / İLKER YAĞCIOĞLU
Geri dönebildiler ama... / ŞANSAL BÜYÜKA
Kiminle oynarsanız oynayın, nerede oynarsanız oynayın, bir Avrupalı karşısında iki farklı yenilgiden kurtulup beraberliği yakalamak çok kolay değil. Ama bazen "eğri gemi doğru sefer" oluyor. İlk yarıda Volkan Şen'in sakatlığı bir anlamda hem Fernandao'ya hem Fenerbahçe'ye şans oldu. Toplam 5 dakikaya sığdırdığı iki golle Fenerbahçe'ye "hayata dönüş yaptırırken, kendisine de "onbire dönüş" yaptırdı. Açık konuşalım, bu geri dönüşe rağmen Fenerbahçe'de "ama"lar çok fazla.
Fenerbahçe dogru yolda / OĞUZ ÇETİN
Bir oyun kurucu gerek / ATİLLA GÖKÇE
Fenerbahçe'nin temel problemi bundan önceki maçlarla aynıydı. Etkili bir orta sahası ve kuvvetli bir oyun kurucusu yoktu. Fenerbahçe büyük bir felaket olabilecek 2-0'lık durumu değiştirerek avantaj sağladığı bir oyundan beraberlikle kurtuldu. Tabii Fenerbahçe'nin orta saha problemi bütün oyuncu değişikliklerine rağmen hala ortada duruyor. Diego bir devreyi veya bazı maçları kurtarabilir ama Fenerbahçe'nin hem Türkiye'de hem dışarıda başarılı olma arzusuna bu orta saha yetmez.