Basın toplantısında konuşan Neustadter ve Ersun Yanal'ın açıklamaları şu şekilde; Roman Neustadter: Fenerbahçe'deki geleceğimi bilmiyorum. Önemli olan yarınki mücadele. Zenit iyi bir takım, fizik olarak çok güçlü ve yetenekli oyunculara sahip. Yüksek kaliteli bir takımla oynayacağız. Onların neler yapabileceğini biliyoruz. Baskı altındayken sürekli uzun top atıyorlar. Uzun boylu santrforları Dzyuba var. Oradan dönen topları toplamamız gerekiyor. Ersun Yanal: Yarın iyi bir takımla oynayacağız. Avrupa kupalarında hep üst kulvarlarda olan bir takım. Güçlü yönleri var. Analizlerimizi yaptık. Yeni transferleri ve oynamayacak futbolcuları var. Biz de Fenerbahçeyiz. Cefakâr taraftarlarımız bizi asla yalnız bırakmadılar. Bu iki aşamalı bir oyun. Her ikisini de doğru oynayan takım kazanacak. Şansları eşit görüyorum. Her ne kadar Fenerbahçe'nin ligde bulunduğu konum gücünü yansıtmıyor. Oyuncularım bu zorluklarla başa çıkabilecek karaktere sahip. Slimani belki de yarın akşam, gecenin futbolcusu olur. Onu da anlamak istiyorum ve anlıyorum da. O da çok çaba harcıyor. Alper'in kötü bir sakatlığı oldu. İyileşmesi zordu. Şimdi iyi ve bizimle beraber. Oynamaya hazır. Biz en iyi kadromuzla sahaya çıkıp en iyisini yapacağız. Futbolcularımız da iyi kariyerlere sahip. Mazerete sığınmadan oynayacaklar. Yarınki maçtaki oyuncularımızın kalitesi, taraftarlarımızla birleşince farklı bir boyuta çıkacak. Fenerbahçe yarışmalı ve yarışacak bir takım olmalı. Burada önemli olan prestijli bir duruşunuzun olması. Bir kere şampiyon olup bir daha oralara gelememek mi, yoksa istikrarlı bir şekilde oralarda olmak mı? Fenerbahçe çok daha farklı bir vizyonla önümüzdeki dönemde sizlerle olacak. Yarın çok büyük ihtimalle maçın hakemini konuşmayacağız. Biz bir şekilde hakemlerin futbolun içinde tutmayı başarıyoruz. Biz hazırız, elbet Zenit de hazır. Ama onlar bir ritim içinde değil. Onların takım seçme şansları daha fazla. Bizim artımız taraftarımız. Onlar bakalım bu taraftar karşısında ne yapacaklar? Şu anda bir kaos var mı? Kimseyi kırmadan, ceza almadan, ufak tefek sorularla gitmek gerekiyor. Bugünkü durumda adil olunduğunu düşünüyor musunuz? Nasıl notlanıyor? Notlanırken keyfi işler oluyor mu? Hakem atama kuralları bir sistemle mi yapılıyor? Bir bakıyorsunuz bir tarafta bir kural uygulanırken, bir kişi çıkıp hayır diyor. Sizler bununla ilgili bilgilendiriliyor musunuz? Biri diyor ki atılmalı. Hocam maç sonu çıkarken iki kere 'f*ck off' dendiğini söyledi. Diğer taraftar böyle bağıran atılmıyor. Tüm teknik direktörler analiz yapar, az ya da çok. Toplantı yaparlar. Bunlar hakemlerde ne kadar sık yapılıyor? UEFA standardında mı? Doğru yönetilip yönetilmediği konusunda sorularım var. Cevaplarını bilen var mı? Varsa anlatsın. Hakemlerimiz linç edilmemeli. Korunmalı. Ama bu adamlar bir türlü kararları vermekte zorlanıyorsa bir sıkıntı var demektir. 'Ben burayı yönetiyorum cevap vermem' demezler diye düşünüyorum. Ülkede hakem hataları artmışsa, Fenerbahçe'nin menfaatlerini de korumak adına bir duruş sergilemeliyim. Futbol için yapmalıyım. Kimseyi de suçlamıyorum. Bir adam aynı faulü yapıyorsa ve bir adam da sakatlanıp çıkmak zorunda kalıyorsa bir gariplik var demektir. Nasıl ki siz beni eleştiriyorsunuz, hatta dilinizi sivrileştiriyorsunuz ki en büyük hakkınız. Sistem de hata var. Sonra gerginliklerin önüne geçemiyoruz. Yüzde kaç VAR'a gidildi? İtalya'da, Almanya'da? Bizde neredeyse kıdemli hakemler var. Fenerbahçe'nin hakemi, Galatasaray'ın hakemi, Beşiktaş'ın hakemi, bilmem kimin hakemi. Bir hakem ekibinin bir teknik direktör ile fotoğraf çekilmesi doğru mu? (Fatih Terim-Ümit Öztürk fotoğrafı hakkında) Ersun Yanal: Aynı geminin içindeyiz. Çöple samanı birbirinden ayıralım. Ben rakip teknik direktör ile beraber tatil de yapabilirim. Benim dost olduğum hakem arkadaşım da var. Böyle daha mı iyi? Victor Moses kariyeri önemli bir oyuncu. Birçok mevkide oynadı. Her iki kanat dışında oynatmayı düşünmüyoruz.