Hikayeleri düşününce, ana oyun kurucularınızdan biri Kostas Sloukas'tı. Saf oyun kurucu olarak bir tek o kalmıştı. Ben bir molayı hatırlıyorum, herkes de o Tel-Aviv'deki molayı konuştu. Biz yayındayken Kostas Sloukas'ı baskıdan korumaya çalışıyorsunuz gibi hissettik. Siz "Bir şey yapmadan önce bana sormalısın" dediniz. O molayla ilgili ne hatırlıyorsunuz?
İnsanlar bu molayı konuşuyor. Molalar çok özel anlardır. Oyuncuları bir dakika içinde uyandırmak ve savunma ve hücumda nasıl devam etmeleri gerektiğini anlatırsınız. Çok fazla bilgi verirsiniz. Her maçta benzer durumlar görebilirsiniz. İşin önemlisi, Kostas benim ona ne kadar güvendiğimi biliyor. Kostas geldiği güne oranla bizim için çok daha kilit bir oyuncu. Olimpiakos'ta oynadığı basketbolun çok dışında. Bu takımın liderlerinden biri. Herkes bunu biliyor. Çok akıllı, benim onunla nasıl konuştuğumu anlıyor. Benim fikirlerimi biliyor. O sahadaki koç. Bazen onunla bu şekilde özel ve direkt konuşunca, Kostas benim ne istediğimi anlıyor. Sadece Kostas ile değil, her oyuncuyla böyle. Benim işim bu. Maç boyunca oyuncuları uyandırmak, bazen sakinleştirmek, ki sonunda işimi yapabileyim.