Celal Doğan Tesislerinde yaptığı basın toplantısı ile karar defterinin bulunamaması nedeniyle emniyet müdürlüğüne şikayette bulunduklarını aktaran Özpineci, karar defterinin eski başkan İbrahim Kızıl'ın şoföründe olduğunu iddia etti. Güvendiği kişilerin ihanetine uğradıklarını aktaran Özpineci şöyle konuştu:
''Kulüp yönetiminin oluşması için eski yönetimin genel kurula gitme kararı alması adına bir istişarede bulunduk. Kulüp karar defterini bu bağlamda yönetim listemizde yer alan divan başkanı ve güvendiğim kişi olan avukat Yaşar Sağlam'a verdik. Bu süreç içerisinde de biz karar defterini teslim ettikten sonra, Yaşar beyin kararı aldırabilmek için bir süre beklediğini, sonra bu kararı kendisinin de aldıramadığını ve bu kararı aldırmak için bazı insanlara defteri verdiğini öğrendik. Yaşar Sağlam, dün akşam burada emniyete verdiği ifadesinde bu isimleri ve süreci çok açık olarak anlattı. Geçen hafta pazartesinden bu yana bu defteri bize getirmediler. Gelmemesinin sebebi ise Yaşar beyin defteri verdiği arkadaşlarının elinden çıktığı, yani eski başkan İbrahim Kızıl'ın şoförünün elinde olduğu ve İbrahim Kızıl'ın bu süreci yönettiği yönünde beyanları oldu. Bu anlamda tabi biz acilen müdahale etmemiz gerekiyordu. Müdahale etmemizin nedeni de Gaziantepspor'da 20-30 yıllık emeği olan delegelerin tamamın silindiği yönünde ulaştığımız duyumlar oldu. Bu duyuma ulaştıktan sonra acilen duruma müdahale etmemiz gerekiyordu. Biz eğer Gaziantepspor başkanıysak bizim taraftarımız yada değil, biz bu delege yapısının tamamını korumamız gerekiyordu.''
Gaziantepspor'un mali durumunun sorulması üzerine eski yönetimin kendisine hesapları vermediğini ileri süren Özpineci, kulüp müdürünün hesapları vermemek için istifa ettiğini savunarak, ''Ben kulübün hesap-kitabını görmek için arkadaşlardan talep ettim. Fakat kulüp müdürü en son çare olarak istifa ederek işten ayrıldı. Ben bunun cevabını veremiyorum. Ben kulübe de giremiyordum 10 gündür. İçeride ayaklanma oldu. Ben artık, 'bu kulübün başkanı değilmişim, bu kulübün başkanı Mehmet Bilgiçmiş' dedim. İstediğimi alamıyordum, bana diyorlardı ki 'para getir, para getir' ben hesabını bilmediğim yere niye para getireyim.'' diye konuştu.
