Karayel, "Türk futbolcusunun aşağıdan yukarıya çıkamamasının Süper Lig kulüplerindeki yabancı sayısından kaynaklandığına inanmıyorum. Sorun yabancı sporcu değil, antrenör." dedi.
"Türkiye'deki yabancı sayısının fazlalığı nedeniyle Türk futbolcu yetişmiyor." düşüncesine katılmadığını anlatan Karayel, şöyle konuştu:
"Yetenekli ve bizim işimizi görecek oyuncular olduktan sonra ben yabancı oyuncu almak zorunda değilim. Federasyon '14 yabancıyla kontrat yapabilirsin.' derken, 'Yapmak zorundasın.' şeklinde bir ibare kullanmıyor. Aşağıdan oyuncu gelirse, diğer liglerden oyuncu transfer etmek istersen kimse bana engel koymuyor. Yabancı sayısından öte aşağıda birtakım şeylerin ters gitmesi nedeniyle oyuncu yetişmiyor."
Cenk Karayel, alttan oyuncu gelmemesindeki en önemli etkenin altyapı antrenörleri olduğunu savunarak, "Altyapıdan oyuncu çıkması için bu futbolcuyu geliştirecek hocayı yetiştirmemiz lazım. Bizim ilk önce altyapıdaki hocaları yetiştirmemiz gerekiyor. Demek ki hocalarımız yetersiz. Ben neden aşağıdan oyuncu almayayım." değerlendirmesini yaptı.
Osmanlıspor'un geçen sezon UEFA Avrupa Ligi'nde oynadığını ve bu nedenle çeşitli ülkelere gittiklerini hatırlatan Karayel, şöyle devam etti:
"Bu ülkelerde takımların altyapılarını izledim. İşim gereği futbol oynanan tüm ülkeleri, Güney Amerika dahil gezdim. Belki de bizim bütçemizin 10'da 1'i olan takımlarla maç yaptık. Avrupa Ligi'nde biz milyonlar verirken, 2-3 bin avro maaş alan futbolcular bize kök söktürdü. Bizim transferleri parayla değil, zekamızla yapmamız gerekiyor. Yurt dışında 'Türkler transferi parayla yapıyor, zekayla değil.' şeklinde bir algı var. Eksik olan noktalarımızı belirleyip milyonları saçıyoruz."
Türk futbolcularının yetenekli olduğu belirten Karayel, "Avrupa'daki futbolcuları izleyen isimler Türkiye'de de ligleri izliyor. Kahramanmaraş'tan tutun Sakarya'ya kadar futbolcu izliyorlar. Yetenek konusunda bizim bir sıkıntımız yok. Fakat bu yetenekleri biz geliştiremiyoruz. Bu yardımı kim yapacak, hocası yapacak. Bir oyuncuya siz 16-17 yaşında pozisyon bilgisini veremiyorsanız. O eksikle yukarıya gelecek. A takıma geldiğinde oradaki hoca ona nerede durmasını ve nerede vurmasını öğretmez." şeklinde görüşlerini aktardı.
- "Üç büyüklerin taraftarı yeni isim görmek istiyor"
Cenk Karayel, "Üç büyükler" olarak nitelendirilen Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın altyapıdan oyuncu yetiştirme şansının bulunmadığını savunarak, "Üç büyükleri bu konuda suçlu görmek doğru bir mantık olmaz. Kulüp yöneticileri takımla ve takımın Süper Lig'deki pozisyonuyla uğraşmaktan altyapıyla ilgilenemiyor." ifadelerini kullandı.
Bu takımların büyük taraftarlarının bulunduğuna dikkati çeken Karayel, şunları anlattı:
"Taraftar yeni transfer, yeni isim görmek istiyor. Böyle olunca yönetim altyapıdan bir çocuğa şans vermektense, 2 milyon avro vererek oyuncu getiriyor. O isim tutmuyor daha sonra başka bir isim getiriyor. Hiç kimse ikinci takıma bakmıyor. Anadolu kulüplerinde başarılı bir sporcu varsa pazarlık onun üzerinde dönüyor. Altyapıdan çıkan çocuklara 'Hedefin nedir?' diye soralım, 'Üç büyükler' diyecek ama dünya futbolu üç büyüklerden oluşmuyor. Maç sahada kazanılıyor. Ne kadar büyük olduğunuzun önemi yok. Osmanlıspor, Villarreal'i deplasmanda yendi. Baktığınızda rakip bizden daha kuvvetli görünüyor ama biz çıktık sahaya ve yendik. Demek ki bu iş parayla veya güç, kuvvetle olmuyor."
- "Çayırda, bayırda antrenman yapıyorlar"
Cenk Karayel, ünlü oyuncuların futbolu bıraktıktan sonra antrenör olarak görev aldığını belirterek, "Bu isimlerden hangisi futbolu bıraktıktan sonra 15-16 yaş grubuna eğitim veriyor. Ben bilmiyorum, duymadım." ifadelerini kullandı.
Uruguay'ın yaklaşık 3 milyon nüfusu olduğunu ve 2 milli takımı bulunduğunu belirten Karayel, şunları kaydetti:
"İtalya, İspanya ve diğer Avrupa ülkelerine futbolcu satıyor. Hangi şartlarda eğitiliyor bunlar. Ben gittim ve gördüm. Devasa tesisleri yok. Çayırda, bayırda antrenman yapıyorlar. Kendi gözlerimle gördüm. Bugün baktığınızda her yerde oyuncuları var. Bir Muslera, Cavani, Suarez var. Bunlar büyük tesislerden çıkmadı. Bunları kim eğitti, hocalar eğitti. Bizim de bunu yapmamız lazım. Bizim altyapıdan çıkacak çocukları eğitecek hocaları eğitmemiz gerekiyor. Yurt dışından insanlar mı getireceğiz, federasyon mu buna bir çare bulacak, bilmiyorum. Futbolu bırakmış 35 yaşındaki bir insan, bir hocanın yanında Süper Lig'de veya 1. Lig'de yardımcı hoca olarak başlıyor."
