Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Başakşehir'den söz ediyorum.. Şampiyonluğa oynayan dört takım.. Biri "Üç Büyükler.." Öbürü, küçük, minnacık, seyircisi bile olmayan kulübün "Büyük" futbol takımı..
Bir tesadüf bu dört İstanbul takımını geçen hafta arka arkaya iki gece oynanan iki derbide karşı karşıya getirdi.
Fenerbahçe-Galatasaray ve Başakşehir- Beşiktaş..
Sonuç?.
On paralık futbol yok.. Çünkü..
Bu dört takımın dördünün de başında "Büyük Hoca" yok!.
Bakın, antrenör falan demiyorum.. Öylesi var.. Takımı iyi hazırlamak kolay. Biraz kafası çalışan, biraz uğraşan, arayan, gelişmeleri izleyen biri bunu kolay yapar.
Önce dikkat!. Her zaman "Hele yenilmeyelim de" diye beraberliğe oynayan Hoca, takıma değil, kendine oynayan Hocadır. Berabere kaldın mı, sıyırırsın çünkü.. Takım çok kıymetli ikipuan kaybetmiş.. Hoca onu sallamaz..
Böyle hoca, baştan "Büyük" değildir.
Hocalık, Büyük Hocalık, bambaşka bir iştir. Beyinde ve yürekte oluşur..
Önce rakibi iyi analiz edeceksin. Sonra maçı kafanda oynayacaksın. Rakibe ve puan cetveline göre belirleyeceğin sonucu elde edecek taktikle sahaya çıkacak, gerekirse riskleri göze alabileceksin.
İşte Büyük Hoca olmanın ilk şartı.. Riskleri göze alabilecek yüreğin olacak..
Daha maç başlamadan.. Yoksa 10 dakika kala mağlupsan, bek çıkarıp santrfor alınca "Büyük" değil, komik olursun.
İkincisi.. Saha kenarında, maçı okuyacaksın.. Önündeki maçı okuyacaksın. Evdeki hesabın hangisi uyuyor, hangisi uymuyor?. Attığın veya yediğin gollere göre bir taktik değişikliği gerekiyor mu?.
Kim istediklerini yapıyor, kim yapmıyor.. Skor durumuna göre hangi hamleyi yapman lazım?.
İşte bu anlayışla baktım ve kesin kararla yazıyorum.
Fatih Terim (Artık), Aykut Kocaman, Şenol Güneş ve Abdullah Avcı Büyük Hoca değiller..
Dördü de maçı almamak, rakibe ikram etmek, aldıkları maçı geri vermek için ellerinden geleni yaptılar.
Terim ve Kocaman'ın kafasında o Allahın belası, hangi korkak icat etti bilmem "Yenemiyorsan yenilme" denen iğrenç ilke vardı..
Yenemeyeceğine, ne zaman, nasıl karar veriyorsun da, "Yenmek" yerine "Yenilmemek" oyununa geçiyorsun, Aykut ve Fatih Hocalarımdan biri bana söyler mi?.
Ben söyleyeyim. İkisi de hakem düdük çaldığı anda başladılar "Yenemiyorsan yenilme" taktiğine.. İkisi de beraberliğe, derbinin psikolojik başlama tarihi pazartesi sabahından itibaren "Razı" girdiler. İkisi de maçı son ana dek öyle oynadılar.