Dün gecenin olayı maç değildi.
G.Saray'ın kötü futbolu ya da Trabzonspor'un kendi kapasitesinde yaptığı mücadelede de değildi.
Dün yaşanan yılın olayıydı. Bu sezonu anlatıyordu.
Sahada saçma sapan kararlar veren bir hakem var... İnanılır gibi değil! Penaltıları vermiyor, penaltı olmayanları veriyor. Kartları alakasız yerde kullanıyor. Aynı pozisyonlarda birine veriyor, diğerine vermiyor!
Hakem kırmızı kartı önüne gelene sallarken, elinde düşürdü. Yere düşen kırmızı kartı Salih aldı, çok doğal bir ifadeyle hakeme gösterdi.
Sahadan gereksiz atılan futbolcuya sinirlenirim. Ama Salih'i can-ı gönülden tebrik ediyorum. Bir futbolcu bu senenin özetini ancak bu kadar güzel yapabilirdi.
Bu Deniz Ateş Bitnel nasıl FIFA oluyor arkadaş! Bu hakem her şeyden evvel futbolu bilmiyor. Bu da Serdar Çakır&Cüneyt Çakır sülalesinden gelen bir hakem. Sülale derken yanlış anlamayın, akraba falan değiller...
Yandaşları! Zaten dikkat edin, bu sene Trabzonspor ne çektiyse bu ekipten çekti.
***
Dönelim maça... Trabzonspor aman aman oynamıyor. G.Saray'a bakıyorsunuz, o hiç oynamıyor. Biraz Podolski...
İkinci yarı Sneijder giriyor. Anlamadığım Sneijder ilk yarı niye yok. Mustafa Denizli, "Ayağında hafif bir sakatlık var. Ondan oynatmıyorum.
Lazio maçını düşünüyorum" diyor. Birileri "İzinsiz olarak Kıvanç Tatlıtuğ'un nikahına gitti" diye etrafta üflüyorlar.
Yani G.Saray bu...
Bu G.Saray'dan bir cacık olmayacak belli. Mustafa Denizli "Nasıl idare ederim, nasıl kovulmam" diye uğraşıyor. Sahaya çıkardığı kadro ve sonraki değişiklikler anlaşılır gibi değil. Şu bir gerçek; olan Olan G.Saray'a oldu. Bu yılı zaten kaybetmişti, gelecek seneyi de kaybetti. Peki Trabzonspor? Yani dün gece iki oksijen çadırında takımı izledik. Aslında takımlar oksijen çadırındaydı ama esas hakeme serum bağlamak lazımdı!
Hiç çıkarmamak şartıyla...
Bu maç 11'e 11 gitse G.Saray'ın maçı alma şansı yok. Ama öyle bir hale düştü ki G.Saray dün gece, ben olsam Selçuk'un yerinde o penaltıyı atmazdım. "Umut efendi çocuktu, Ankara'da yetişti, merttir" diyorduk.
Dün gece kaçırdığın o iki pozisyondan sonra kendini yere atıp, o penaltıyı kazandırıp, takımına 3 puanı getiriyorsan, kusura bakmayın bunun adı futbol hırsızlığıdır.
Merak ediyorum, Umut bu gece rahat uyuyabilecek mi?
Aslında dün akşamki maç, futbolumuzun bu yılki acıklı halidir.
Yazık...
Hasan Doğan iyi arkadaşımdı, Allah rahmet eylesin.
Bu sezonun onun adına oynanmasına açıkçası üzülüyorum. Bugün mezardan çıksa "Benim adımı kaldırın kardeşim" derdi.
Türk futbolu herkese hayırlı olsun.
ÖZER'E VAR SABRi'YE YOK MU?
Hakem Deniz Ateş Bitnel, kırmızı karttan önce Özer Hurmacı'ya işaret ediyor, "Sakın bana parmak gösterme, benimle dalga geçme" diye... Ondan sonra Sabri bütün pozisyonlarda seninle dalga geçiyor, seni tribüne şikayet ediyor, alay ediyor!
Göstersene kartı gösterebiliyorsan!
Hani Anadolu'da bir söz vardır ya hani; "Köpeksiz köyde değneksiz gezmek" diye... O misal!
Penaltılarda zaten ipin ucunu kaçırdı. Penaltı olmayanı veriyor, buz gibi penaltıları
çalmaya cesaret edemiyor.
Aman Dikkat Demirören!
Size söylüyorum şu anda ip üzerinde ateşle oynuyorsunuz!
Lütfen gereğini yapın.
Ben tecrübeli biri olarak söylüyorum.
Yarın olacaklardan sıyıramazsınız.
Sizin yanınızda kılavuzlar var, ben biliyorum onları isim isim...
Onlar işin içinden çıkarın. Bakın iş sizin üzerinize yıkılır.
Son dönemde TFF Başkanı olarak iyi işler yapıyorsunuz.
Ancak MHK olarak yanlış işler yaptınız. MHK sizin namusunuzdur, hakem sizin namusunuzdur.
Hakemleri sonuna kadar koruyor.
Ama pardon, Sayın Demirören...
Bu nedir ya. Futbolcu, alıp senin hakemine kırmızı kart gösteriyor.
TFF, MHK nerede arkadaş! Bu nedir ya! Türk futbolunu ne hale getirdiniz!
Futbolcu alıyor kartı, senin hakemine kırmızı kart gösteriyor.
Bu kadar senedir futbolun içindeyim, bu kadar güzel bir kırmızı kart görmedim.
Ben futbolcuyken çok kırmızı kart gördüm. Bana küfür ederlerdi. Ben de tekme atardım.
Hakem de beni atardı, küfür eden sahada kalırdı.
Ben bu hakemler yüzünden hakem oldum zaten. O yüzden hakemlik komitelerinde yer almadım.
Hakemlik camiasını "Ali Baba'nın çiftliği" gibi idare ediyorlar. Babalar, oğullar, teyzeler, yengeler... Brezilya dizisi gibi!
Yani iş tehlikeli boyutta beyler!
Şaka değil ha. Bu kırmızı kart çok tehlikeli. Bakın bu Salih'in elindeki kırmızı kart tarihe geçer.
Şimdi bu olay dünya televizyonlarında gösterilecek.
Kuddusi, Bünyamin neredesiniz? Çıkıp konuşsanıza Kuddusi, Bünyamin?
Neredesiniz? Elma dersem çık, armut dersem çıkma! Gidin abi gidin gidin! Daha fazla rezillik yapmadan gidin! Birileri sizi kovmadan gidin, iş tehlikeli oluyor! Bazı hakemlerinizi de alın gidin! Ben böyle bir rezillik görmedim.
Ben TFF başkanı olsam bugün sizi kovardım. Yok yok... Başkan olsam zaten sizi getirmezdim. Allah muhafaza!
Gidin abi gidin...
Çakırlar yönetiyor!
Türkiye'de hakemliği babasıyla birlikte Cüneyt Çakır idare ediyor.
Kuddusi'nin, Bünyamin'in gücü yetmez! Size söylüyorum, işin sonu kötü! Bana haberler dışarıdan geliyor, siz içeridesiniz ya. '
Kıyım kıyım' diyordun
Ben Trabzonsporlu oyuncu olsam 4. karttan sonra atılırdım. İyice rezillik olurdu. Salih'in gösterdiği kart var ya! Sana helal olsun!
Hey Mustafa Denizli, Beşiktaş maçında "Hakem kıyım kıyım kıydı" diyordun ya! Hadi konuşsana bu akşam Mustafa Denizli... Hadi konuşsana!
Ayıptır ya... "Kulübeden göremedim" diyorsun. Mustafa Denizli işine geldiği gibi hareket eder.
Üzerine gidilmeli
Bu maça Avrupa'da "İki kırmızı kart ve üzeri" oynayanların oranı yüzde 70'miş...
Futbol Federasyonu bu işin de üzerine gitmeli arkadaş! Bu konunun üzerine gitmeyen de namerttir.
