Pazar gecesi Trabzon'da heyecandan bir can düştü. Trabzonspor sevdasına kalbi dayanamayan 3 çocuk babası 45 yaşındaki Eyüp Yusuf'un acısıyla yüreklere köz düştü. Tribünlerde herkesin akşamı vardır da Eyüp Yusuf'un son akşamı dramatik oldu. "Başka çarem yoktu" dedi kadere, "Trabzonspor'u ölecek kadar seviyorum." Eyüp Yusuf bir sevda şehididir, adı Trabzonspor'un ömrüne kayıtlıdır artık.
Trabzonspor bu sezon ligimizin efendisidir, bunu liderlik ve puan farkı için söylemiyorum. Ligin en iyi yönetilen kulübü olduğu için, en yürekli futbolculara ve en özel teknik adamına sahip olduğu için söylüyorum. Takımdaki muhteşem koşu sanki hiç puan farkı yokmuş gibi devam ediyor.
Abdullah Avcı geminin hep kaptanı hem tayfası o yüzden Konya sayfası da 3 puanla kapandı. Sezon başından bu yana takımın en özel futbolcuları sakatlandı, kimileri sezonu kapattı ama oyun sisteminden zerre kadar sapma olmadı.
Abdullah Avcı bir kez olsun sızlanmadı. Başakşehir'de sezon sonu finallerinde her türlü kumpas ve futbol dışı eylemlerle kayıplara zorlanan bir adam için Trabzonspor satırbaşıdır. Abdullah Avcı'nın bordo mavi yeleli atları geleceğe eyerlidir, verdiği emekler sadece Trabzonspor için değil Türk futbolu için de değerlidir.
Kazanmak; sadece şampiyonluk değildir, insanların yüreğini de kazanan Abdullah Avcı'ya hakkını cümlelerimizle veriyoruz. "Abdullah Avcı zarafetiyle, bilgisiyle ve insani duruşuyla Türk futbolunda bir başyapıttır."
Konyaspor karşısındaki Trabzonspor'un istediğini almak gibi bir gücü vardı. Verilen mücadelede futbolcuların sadakati ve emek başroldeyken bu mücadeleye hakem de dahildi. Hakem Mete Kalkavan'ın maçın 40'ıncı dakikasında Konyasporlu Soner'i oyundan atması gerekiyordu.
Visca'nın bileğine yapılan "Visca'yı imha konulu" kırmızı kartlık hareketi es geçmek, sarı kartı olan Konyalı Soner'i oyunda tutmak, Trabzonspor'un ligde arayı açmasından duyulan rahatsızlığın dışavurumudur. Sistemin oyuncularına karşı duracak oyun sistemi Trabzonspor'da mevcut olsa da bazı pozisyonlar iyi irdelenmeli.
Konyaspor maçında Nwaakeme'nin ikinci gol öncesinde verdiği olağanüstü mücadeleye bakınca; "ancak bir sihirbaz ayaklarıyla böyle bir şiir yazar" dedim, ardından da Visca'ya attırdığı gole mahsuben "okun yolunu yay çizer" dedim.
Visca bir futbolcunun rakip karşısında ne çok şey ifade ettiğini anlamak için harika bir örnektir. Visca'nın futbolumuzdaki yolculuğu Abdullah Avcı'nın keşfiyle başlamıştı. Kendisine daha çok para teklif edildiği halde Visca'nın Fenerbahçe'yi reddetmesinin sırrı da budur; "sadakat paradan değerlidir."
O yüzdendir ki paranın baştan çıkaramadığı Visca gibi adamlar ekmeğini taştan çıkarmaya devam ediyor. Visca gibilerini az gördük ama sahanın ortasında uyuklayan züppeleri de görüyoruz, onları paraya boğanların içler acısı hallerini de.
