12 Ağustos 2010 | Perşembe

Hedef UEFA

Başkan Yıldırım Demirören, sürekli fedakarlıklarda bulunup karşılığını alamadı. Bu kez iki misli fedakarlık yaptı. Schuster gibi çok beğendiğim bir futbol adamını takımın başına getirdi. Bu futbol adamının felsefesi, düşüncesi Beşiktaş taraftarını ve camiasını mutlu edecek cinsten.
Şöyle bir örnekte bulunabilirim; Plzen ile oynanan ilk maçta fazla hata yapan bir futbol takımı ve içinde de futbolcular vardı. Bu kötü gidişatta oyuna denge getirebilecek akıllı hamleleri yerinde ve çabuk yaptı. Bununla da kalmadı, İnönü'deki rövanşta kurguladığı takımla ilk maçtan ders aldığını gösterdi.
Quaresma, yine çok önemli fedakarlıkla gerçekleştirilen bir transfer oldu. O kadar etkili etkili bir oyuncu ki, performansıyla takımı ateşleyerek sonuca yönelik oynuyor. İşte bu çok önemli bir nokta. Yani bal yapmayan arı tarzında bir oyuncu değil. Benzetmek gibi olmasın ama eşek arıları çok tehlikelidir, direkt sokar. Portekizli yıldız da rakip takımları aynen arı gibi sokarak cezalandırmaya başladı.

EN ÖNEMLİ ŞİFRE GUTİ
Ve tabii ki Schuster'in oyun sistemi içerisindeki en önemli şifresi de Guti. Bu oyuncu ile ilgili esasen fazla tartışılacak bir şey yok. Hazır olmamasına rağmen Villarreal maçının ilk yarısında, takımın oyun zekasını ne kadar yukarı taşıdığını gösterdi. Beşiktaş'ın aklı bu sene Guti. Ve inanıyorum ki bu transferlerden sonra -bence daha da bitmedi- büyük ihtimal çok önemli bir golcünün daha transferi gerçekleştirilebilir.
Pavlyuchenko, Crouch gibi önemli bir oyuncu daha siyah-beyazlı formayı giyebilir. O zaman da tadına doyum olmaz. Futbolu seven, objektif, centilmen F.Bahçe ve G.Saray ya da diğer takımların taraftarları rahatlıkla Beşiktaş maçlarına gelip bu yıldız oyuncuları keyifle izleyebilirler.
Bir teknik direktör, kulübede oturan kaliteli oyuncularıyla kendini güvende hisseder. Bu arada sahada görev alan oyuncular da, örneğin Nihat'ın aklında sürekli "ben iyi oynamalıyım" fikri olacaktır. Bu da takımın performansını yükseltir, rekabetten yararlanan da Beşiktaş olur.
Sivok sakatlandı, peşine Toraman tuz biber ekti. Gönderilmesi düşünülen Ferrari ve Zapo birlikte görev aldı. Tabii Schuster'in sisteminde risk de var, bunu gözardı edemeyiz. Özellikle araya atılan toplar savunmada büyük tehlike yaratıyor.
Dikkat edersek her maçta Beşiktaş kalecileri maçı kurtaran adamlar oldular. Bu bir soru işareti.
Zamanla bu da çözüme kavuşursa, bu takımın hedefi UEFA Kupası'nda çeyrek final, yarı final ve sonrasında final olmalıdır. Bu taraftar ve camia uzun yıllar Avrupa'ya hasret. Helsinki takımını hafife almayalım. Aynı zamanda bu hafta oynanacak Buca maçı da çok önemli. Her iki takımı da ciddiye alıp mesaiye öyle başlamak lazım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor