Hakan... Şükür

Başlığa bakacaksınız, bu maçla Hakan Şükür'ün ne ilgisi var diyeceksiniz. Hakan, son yılların yetiştirmiş olduğu en büyük golcülerden biri. Beşiktaş'ın kalecisi Hakan için de dileğim bundan sonra son yılların en iyi kalecilerinden biri olması. Bu maçta böyle bir şans aylar sonra geldiği için şükretmeli. Cenk, sakatlığından dolayı sekiz hafta yok. Hakan'a ve tabii ki tecrübe abidesi Türkiye'deki tüm kalecilerin abisi Rüştü'ye de büyük sorumluluk düşmekte. Kale deyip geçmeyin. Herkesin gözü şu anda en riskli bölgelerinden olan kalede ve defansta. Bu mevkideki oyuncuların olağanüstü performans göstermeleri şart. Ofansif anlamda Belediye maçı hariç Beşiktaş futbol takımı cok etkili futbol oynuyor. Gaziantep BŞB maçında gördük ki çok güzel goller oldu. Bobo'nun dönüşü gerçekten önemli. Bir golcü gol atmalı, gol attıkça da primini arttırmalı.

Rakibi küçümsemediler
Bobo'nun kendine güveni mutlak gelmiştir. Fernandes olsun, Quaresma olsun, rakibini küçümsemediler. Disiplinli, özverili futbol oynadılar. Gaziantep BŞB'nin elbette Besiktaş'la mukayesesi olmaz ama bu noktaya kadar gelmeleri olağanüstü bir başarı örnegidir. Kaldı ki birçok sakatının olması, olumsuzluklar yaşamalarına rağmen mücadele etmesini biliyorlar. Aşamadıkları şu noktaydı oyuncu kalite farkı. Çok ofansif oyuncunun oynaması çok gol atmak anlamına gelmez. Ernst ve Necip hatta yanlarında Hilbert olunca takım fizik olarak diri ve güçlü göründü! Orta sahada mücadelesi yüksek futbolcuları oynatırsanız ileride oynayan oyuncularınız da çok yorulmayacakları için becerilerini rahatlıkla sergileyebilirler. Futbol golleriyle güzel bir oyun, belki rakip zayıftı ama goller bu maçın en büyük rengiydi.