Temizleyeceksen temizle!

Galatasaray Sportif Direktörü Bülent Tulun'un eski başkan Adnan Polat'a yazdığı bir mektup için emniyete davet edilmesiyle başlayan 5. dalga operasyonu hakkındaki düşünceleriniz neler? Galatasarayile ilgili teşvik primi haberleri 31 Mart 2011 tarihinde yürürlüğe giren Futbol'da Şiddet Yasası kapsamına girmez. Yani burda adli anlamda bir soruşturma söz konusu değil.
Türkiye Futbol Federasyonu'nun "20 yıl geriye" dönerek bu tür iddiaları inceleme ve karar verme yetkisi var. Burada söz konusu olan Galatasaray'ın bir çalışanı olan Bülent Tulun'un o dönemin Galatasaray Başkanı Adnan Polat'a yazdığı bir mektup. Bu mektupta başkanın makbuz karşılığında Galatasaray'ın kasasından 1.5 milyon dolar aldığı belirtiliyor.
Bu para sonra da Galatasaray'ın futbolcusu Song'a verilecekmiş.
Şimdi Bülent Tulunbu mektubu niye yazmış?
Çünkü o dönemde Bülent Tulun ile ilgili çirkin bir takım iddialar vardı. Bu iddialar da başkan Adnan Polat'ın yakın çevresinden kaynaklanıyordu.
Ortada hiçbir somut kanıt yokken Bülent Tulun'un transferlerden komisyon aldığı konuşuluyordu. Bülent Tulun da böyle bir mektubu bunlara yanıt olsun diye yazmış herhalde.
Ancak bu paranın tamamı ya da bir bölümü Denizlispor'a teşvik primi olarak gitmiş midir? Gitmişse bu para kimlere dağıtılmıştır?
Bunların cevabını bilmiyoruz.
Bu maçı seyredenler, Appiah'ın boş kale yerine topu auta vurması beceriksizliğine, şaşkınlığına bir göz atsınlar.
Buradaki amaç Galatasaray'ı da bu şike söylentilerinin içine sokmaktır. Hele de mektubun halen tutuklu bulunan Fenerbahçe yöneticisi Şekip Mosturoğlu'nun yakın dostu olan gazeteci Tahir Kum'dan çıktığını düşünürseniz "Bu işte bir bityeniği var" diyebilirsiniz.
Ama eğer gerçekten Galatasaray teşvik primi göndermişse Türkiye Futbol Federasyonu bunun cezasını vermek zorundadır.

- Galatasaray'da transferde bir forvet ve bir sağ bek arayışları var. Baros ve Elmander forvette beğeniliyor. Bunlara rağmen golcü alınması sizce şart mı? Bu arada Arsenal'li sağ bek Eboue'nin alınacağı söylentileri var. Sizce sağ bek Galatasaray için şart olan bir transfer mi?
Her şeyden önce sağ bekte Eboue gibi bir oyuncuya ihtiyaç var. Çünkü Galatasaray'ın sağ beki olmadığı gibi her an sakatlanabilecek Gökhan ile Servet'in dışında stoperi yok. Fatih Terim'in en son açıklaması Eboue'nin pazartesi günü geleceği yolunda!

Forvet şart görünüyor
Forvete gelince Elmander gerçek anlamda bir santrfor değil. Baros'un da müzmin sakatlıklarını göz önünde bulundurursanız sarı-kırmızılı takımın gerçekten güvenebileceği bir "santrfora" ihtiyacı olduğunu anlarsınız.
Bu sezon tekrar sarı-kırmızılı takımın başına gelen Fatih Terimönümüzdeki yıl sadece Türkiye Süper Ligi'ni kazanacak bir takım değil, ayrıca Şampiyonlar Ligi'nde üst sıralara tırmanabilecek bir takım kurmak istiyor.
Bu nedenle de alternatifli bir kadro oluşturmanın peşinde.

Sarı-lacivertli formayı çıkarmalı
-Futbol Federasyonu, kozmik odada 'Şike belgeleri'nin incelemelerini sürdürüyor. Sizce federasyonun sürdürdüğü bu sürecin işleyişi nasıl gidiyor?
Futbol Federasyonu, hele de başkanı son zamanlarda sert demeçler vermeye başladı. "Suçlu kimse cezasını görecek", "Hangi takım olursa olsun gözünün yaşına bakmayız" gibisinden!
Hâlâ somut bir karar çıkmadı. Ligin 9 Eylül'de başlayacağını düşünürsek, kararların daha uzun süre bekletilmemesi gerektiği kendiliğinden ortaya çıkar.
Her şeyden önce Spor Toto Süper Lig'de yer alacak takımların transferlerini gerçekleştirebilmek ve futbolcularına para ödeyebilmek için gelecek yıl bu ligde olup olmadıklarını anlamaları gerek.
Şu ana kadar parasızlık sonucu bazı takımların içine düştüğü karmaşaya bakın. Bir de tabii kayıplara.
Futbol Federasyonu adli süreci beklemeksizin elindeki belgelere bakarak çoktan bir karar verebilirdi. Galatasaray ile ilgili bir mektubun fotokopisinin ortaya çıkarılması üzerine "Gerekirse kupayı ellerinden alırız" diye demeç veren Fenerbahçeli Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Bey artık tarafsız olduğunu anlamak ve sarı-lacivertli formayı sırtından çıkarmak zorundadır. "Biz futbolu temizlemek için geldik" diyor ama bu kararsızlık sonucu futbol her gün biraz daha kargaşanın içine gömülüyor.
Daha kötüsü kamuoyunun; futbola, kulüplere, yöneticilere ve sporculara güveni gittikçe azalıyor. Mehmet Ali Bey! Çok geç olmadan, futbolumuz her geçen gün bataklığa batmadan, futbolu temizleyecekseniz temizleyin artık.