Transfer çıkmazı

Sezonun kapanmasının üzerinden 45 gün geçti. Erken Avrupa maçları oynayacak takımlarımızın sezon açma ve ön çalışma zamanları geldi.
Konumuz Galatasaray... Türkiye içi transferde 5 genç oyuncuyu renklerine bağladılar.
3 tanesi savunma, bir orta saha bir de santrfor.
Yalın bakıldığında önemli bonservis ücretleri ödenmeden alınan bazıları bedava oyuncular. Önemli olan Galatasaray formasının ağırlığını taşıyabilmeleri. Oyuncuları ile sıcak temas içinde olmayan soğuk ve donuk Rijkaard'ın teknik ve moral de steğine bağlı gençlerin başarısı ve devamlılığı...
Üç hafta sonra UEFA Avrupa Ligi'nde ilk maçını oynayacak bir takımda yer alabilmek gerçekten bu oyuncular için riskli.
Yabancı oyuncularda işler biraz daha kompleks vaziyette. Kaleciden başlarsak, nisan ayında başkan Polat'ın "Sözleşmesini feshettik, öğleden sonra gidiyor" dediği Leo Franco, aynı hafta 18 kişilik kadrodaydı. Şu anda da Galatasaray'ın sözleşmeli bir oyuncusu.
Haberlere göre bazı Avrupa kulüpleriyle temasları var ama gitmek için fark ücretini talep ediyor. Galatasaray'ın alışık olduğu bir yöntem; alırken de satarken de cepten para ödemek. Diğer taraftan kaldığı sürece Aykut ve Ufuk'un da kafaları karışık.

NEİLL-BAROS TAVAN YAPAR
Kewell, "Ben iyiyim" şeklinde medya aracılığı (!) ile mesaj yollayıp öneri bekliyor.
Yani o da belirsiz. Toplam yaklaşık 15 milyon euro bonservis ücreti ödenen Keita ve Elano vitrinde satışa konmuş durumda.
Ama bu parayı alabilmek olası görünmüyor.
Mevcutlar içinde Lucas ve Baros, Allah'tan garantideler. İkisi de sapına kadar futbolcu.
Bu sezon bence tavan yapabilirler. Topal'ın satılmasıyla ciddi bir orta saha ihtiyacı ortaya çıktı. Medyada yer alan Kallström makul bir şekilde alınabilirse gerçekten çok önemli bir iş yapılmış olur. Şapka çıkartılır.
Galatasaray kamuoyunun bütün yukarda dile getirdiklerimden öte bir beklentisi de Rijkaard'ın artık eldeki genç oyunculardan bir veya birkaç tanesini de artık takıma monte edebilmesi.