Hangisi gerçek Rijkaard?

Galatasaray'da başarısızlığın birden çok sebebi var.
Tıpkı başarıda olduğu gibi.
Elin yabancı hocalarını Florya'ya atıp, Amerika'ya yeni ayak basmış Kolomb gibi yalnız ve bilgisiz bırakan yönetim de...
Türkiye'yi tatil yeri zanneden bir kısım yabancı futbolcu da...
Hemen hepsi milli olmasına rağmen bırakın çaplarını aşmayı, mevcudu bile koruyamayan yerli de suçlu...
Tabii Rijkaard da.
Barcelona 'da , Eto'o'nun Eto'o, Ronaldinho'nun Ronaldinho olduğu zamanda her ikisini de disiplin uğruna antrenmana almayan Rijkaard nerede!..
İlk 11'e giremediği için ısınmaya bile çıkmayan Servet'e, maç sonrası takım otobüsü yerine özel otosunu tercih eden oyunculara, antrenmandaki yumruklaşmaya tepkisiz kalan Rijkaard nerede!..
Rijkaard, oyunculardan profesyonellik bekledi. Futbolcular da galiba "babalık"... Frekansı tutturamadılar.
Galatasaray'ın takım olamaması bunun en açık göstergesi. Ama Hollandalı hocanın, "Kadromun kalitesi bu" söylemi de akıl alır gibi değil.
Hocalığın biraz da mevcuttan yemek yapmak olduğunu unutuyor.
Ayrıca; bu kadroyu ancak hakem yardımıyla eleyebilen Atletico Madrid, bugün UEFA Kupası'nı kaldıracak belki de. Yani Galatasaray'ın UEFA şampiyonu olması işten bile değildi bu sene... 'Bu kadro'dan Dünya Kupası'na 5-6 futbolcu gidecek.
Türkiye katılamadığı için Güney Afrika'ya gidemeyen 8-9 futbolcu daha var Florya'da.
Demek ki sorun sadece 'kadro' değil. Yani, 'Bu kadro kalitesiz' iddiası garip, komik, ayıp...
Rijkaard'a inananlardanım. Ama ben mazeret üretmeyen bir Rijkaard'a inanıyorum. Çünkü mazeret; yapamayanların, yapamayacakların söylemidir.
Sanırım Hıncal Uluç'a da bir özür borcumuz oldu. Çünkü "bu sezon için" haklı çıktı.
Rijkaard elindeki malzemeden yemek yapamadı. Özetle bu sezon geçti, önümüzdeki sezonlara bakacağız..

YALIN'DAN İSTEK PARÇA...
Tugay Bülent Korkmaz başardı ama onlar gibi genç yaşta pazubandını takan Arda, kaptanlığı taşıyamadı.
Sadece Türklerin kaptanı olabilirdi.
Ya da oraya oynadı. Her neyse, kaptanlığın Arda'ya şu an için bol geldiği ortada.
Sezonun başında Keita, kendisine yapılan faul sonucu kazanılan penaltıyı atmak istemiş ama Arda müdahale edip atışı Kewell'a kullandırmıştı.
Gaziantepspor maçında da gole ihtiyacı olduğuna inandığı Nonda'yı penaltı noktasının başına geçirmişti.
Oysa şimdi frikik bile atamıyor, Keita "Ben atacağım" diye direnince "Peki" deyip çekiliyor.
Yani o da teslim oldu.
Antalyaspor yenilgisi sonrası stat hoparlöründen çalınan Yalın'ın şarkısı genelde takımın, özelde Arda'nın istek şarkısı gibiydi: "Ah be kardeşim, başın öne geldi..."

SİYAH BANDA HAYIR
Bosna Hersek, Dünya Kupası finalinin oynanacağı 11 Temmuz'un, Srebrenitsa katliamına denk geldiğini belirterek, takımların sahaya
siyah bantla çıkmasını önermiş.
Kökleri o coğrafyaya dayanan biri olarak Çetnikler'e lanet okumamak mümkün değil. Ama spora siyaseti doğrudan karıştırmanın tehlikesini de görebiliyorum. Kalbim seninle Bosna ama umarım FIFA siyah banda izin vermez, futbolun dibine dinamit koymaz...

LAFOLOJİ
FB'li futbolcular, Ankaragücü maçı sonrası Aziz Yıldırım için "Bu stadı yakarız senin için" diye bağırmışlar. Nasıl bağırmasınlar! Kaybetselerdi Aziz Yıldırım stadı yakacaktı, hem de futbolcular içindeyken!
Yılmaz Vural, "Ben üç büyükleri çalıştırayım, rakip takım orta sahayı geçerse şerefsizim" demiş... Atma hocam, din kardeşiyiz...
Hollandalı eski futbolcu Marco Van Basten, ''Milan'ın başına geçmek için henüz hazır değilim'' demiş...
Aman Yılmaz Vural duymasın, "Milan'ın başına geçersem İnter'e 5 atmazsak şerefsizim" der şimdi...
Galatasaray taraftarı 28 yıldır Türkiye Kupası'nı kazanamayan ezeli rakipleriyle, "Fener gol gol gol, 30 sene oluyor" diye dalga geçmiş...
Valla 30 seneyi bilmem de bu sene 18. kez şampiyon oluyorlar, diye diye...
Mehmet Helvacı, "Galatasaray'ın çok güçlü bir takım olduğunu söyleyerek taraftarı yanılttım, özür dilerim" demiş...
Taraftar bu itirafı kanıt gösterip kombine bilet paralarının iadesi için davalar açarsa görürüm özrü...