Son durak

Sneijder ismi kadar Türk futbolseverini heyecanlandıran az futbolcu olmuştur. "Eşi de İstanbul dedi", "Şu uçağa bilet aldı" haberleri bile büyük ilgi görüyor medyada ve sosyal medyada...
Ancak Hollandalı futbolcu, "Benim için önemli bir karar.
Düşünmek için de 2 hafta sürem var" deyince "Nazlı yar" pozisyonuna da düşmedi değil.
Aslına bakarsanız kendi açısından haklı. Terk edeceği kulüp İnter. G.Saray dışındaki talipleri de Liverpool dahil Premier Lig'den güçlü temsilciler ve PSG, Anzhi gibi para babası kulüpler. Ve yaşı 28. Kritik bir kariyer dönemeci.
Galatasaray'a"Evet" demek, büyük liglerden ve dolayısıyla göz önünden uzaklaşmak demek.
Fatih Terim, 1984'te A Milli Takım kaptanı olarak şöyle demiş Cumhuriyet gazetesine: "Biz yalnız futbolda değil; endüstride, tarımda ve medeniyette de geriyiz."

* * *

29 yılda Türkiye çok yol kat etti. Tarımda dev sulama projelerini hayata soktu. Endüstride hemen her ürünü yapar hale geldi. Uzaya uydu gönderen 25 ülkeden biri olmayı başardı.
Dünyanın 17. büyük ekonomisine dönüştü. Futbolda da 3. lige kadar sahalarını yeşillendirdi.
Avrupa'nın 6. büyük futbol ekonomisi haline geldi. Ama endüstriden futbola yaşanan tüm bu gelişmelere rağmen Spor Toto Süper Lig'i, kalburüstü futbolcular için halen Katar öncesi son durak olmaktan kurtaramadı.
Son 3 sezonda G.Saray'a büyük liglerden gelen futbolcular genellikle aynı liglere bir daha dönemediler. Everton'dan alınan Lucas Neill, Al Jazira'ye; Liverpool'dan alınan Harry Kewell, Melbourne Victory'ye; M.City'den alınan Elano, Santos'a, oradan da Gremio'ya; Liverpool'dan kiralanan İnsua, Sporting'e; Lyon'dan alınan Keita, Al-Sadd'a gitti.
Çok az futbolcu büyük liglerin küçük takımlarında tutunabildi.
Nonda ve Linderoth futbolu bıraktı. Lyon'dan alınan Baros'a Banik Ostrava dışında talip yok.
30'una gelmemiş bir futbolcu "Türkiye" demeden önce düşünmekte haklı. Biz de futbolda sınıf atlayan bir ülke olarak yıldız parlatmanın formülünü bulmalıyız...