Hocasız bu kadar

Trabzonspor, Rize'de çöktü. Sadi Tekelioğlu'nun sahaya çıkardığı takım, yaptığı değişiklikler ve oyuna etki yapamaması yenilgiye yol açtı. Sanki hoca yok. Rizespor ise akıllı ve hırslı oyunu ile galibiyeti hak etti. Daha da doğrusu, İtandje rekor sayıda kurtarış yaparak 3 puanda en byük pay sahibi oldu.
İlginç bir ilk yarı izledik. Trabzonspor oyunun başında iyi baskı kurdu. Ama gol çıkaramadı. Gününde olan Rizespor kalecisi İtandje maç boyunca geçit vermedi.
Bir de Cardozo'nın göstere göstere kullanmaya kalktığı penaltı kaçınca, takım moralman çöktü. Cardozo, Gaziantep'te de aynı laubalilikle penaltıyı gole çevirememişti. Ceza alanı içinde topu kucaklayan Alper'e penaltı çalmadı hakem.
Rizespor kalesi önünde Mustafa'nın kafasında da top elden döndü, Hakem bunu da görmedi. Özer ile Mehmet'in aynı takımda oynama zorunluluğu mu var? İkisi de geriye gelmiyor. Alper'i orada oynatmak ise cinayet. Bu arada Mustafa Yumlu 50 santimden topu boş kaleye sokamadı. Ve bordo-mavili savunmanın kağıt helvası gibi dağıldığı iki kontra atakta Onur kalesinde iki gol gördü.

İtandje... İtandje...
Sadi Tekelioğlu, yolgeçen hanı olan Alper'i aldı, Erkan'ı sahaya sürdü. Yusuf'u da Alper'in yerine sol beke çekti. Oyunun başında bunu yapması gerekirdi. Trabzonspor deneme tahtası. Sadi hoca da denesin ne olur. Oyunu yönlendirecek Marin kenarda. Bordo-mavililer sağ kanadı felç. İtandje arka arkaya mutlak pozisyonlarda "Gol yok" dedi.
Cardozo boş kaleye vuramadı. Rizespor konrataklarda tehlikeli oldu. Marin 66'da hatırlandı, Douglas kenarda ve 3-5-2'ye döndü takım. Risk alındı.
Rizespor da bunu fırsat bilip her dakika Trabzonspor kalesine indi.
İlk yarıdaki koşan takım gitti, rakibi buyur eden bir Trabzonspor geldi. Yeşilmavililer savunmada da duvar ördü.
Cavanda kaleye girerken golü önledi ve maç Çaykur Rizespor'un hak ettiği skorla noktalandı.