Hakkarili çocuklar

Daha önce Turkcell Süper Lig'de hakemlik yapmış, "Acaba şimdi nerede, ne yapıyor?" diye merak ettiğim Vedat Tan aradı. "Ağabey yazılarını keyifle okuyorum. Hakkari'yi, Yüksekova'yı ne zaman konu edeceksin. Bizim çocuklarımızı da yazmanı bekliyoruz" dedi... "Hay hay, ne var yazacak?" dedim; anlattı. Ben sormaya fırsat bulamadan, o açıkladı. Şimdi Yüksekova Lisesi'nde beden eğitimi öğretmeni olarak görevli. "Kayak ve atletizmde milli sporcu olan öğrencilerim var" dedi. Hep kötü intibalarla anılan şehirden iyi şeyler duymak hoşuma gitti. "Neler var ilde sportif anlamda" dedim, söyledi. Hakkari Valisi Muammer Türker himayesinde Avrupa'nın bile dikkatini çeken, Anadolu Spor Akademisi, Baran Yetenek Avcıları adıyla bir proje başlatılmış. Bu çalışma Hakkari ilinde ilk olma özelliği de taşıyor. Sayın Hakkari Valisi'ne buradan tebriklerimizi yolluyoruz. Unutmadan, tebrik edilmesi gereken bir kişi daha var bu ilimizde, Dr. Dilek Yeşilbaş. Hakkarili çocukları burada toplayıp, spora teşvik eden idealist bir bayan hekim olarak adı konuşuluyor. Hep taş atan şehir diye adı çıkan bu şehrin çocukları, onun sayesinde kısmen de olsa, top atan, spor yapan çocuklar olmuşlar. Mayıs ayı içinde aldıkları davetle Almanya'da yapılacak bir futbol turnuvasına gidiyorlar. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın hemen sonrasında böyle bir sevinci paylaşmamak olur mu? Vedat Tan'ın da dediği gibi: "Gözyaşlarımız da sevinçlerimiz de aynı. Bakmakla görmeyi karıştırmayalım."

* * *
"Herkes aynı şeyi düşünüyorsa hiç kimse bir şey düşünmüyor demektir"

* * *
E-Söylüyorum
DAUM&VURAL DERBİSİ
İlk yarıda Kasımpaşa, Fenerbahçe'yi Kadıköy'de yenince şimdi bu hafta aralarında oynayacakları maç çok daha önemli bir hale geldi. Bu maç Kasımpaşa-Fenerbahçe'den çok Daum- Yılmaz Vural kapışmasına sahne olacak. İlk maçta gülen ve konuşan Vural, üzülen ve kaybeden Daum olmuştu. Kesin eminim ki Daum bu maça diğer derbi maçlardan daha motive. Biliyor ki bu maçı kaybetmek sadece takımının mağlubiyeti olarak anılmayacak, Yılmaz Vural'a karşı kendisinin tekrar, tekrar kaybı olacak. Artık Yılmaz Vural'ı susturana aşk olsun! Konuşacak, konuşacak, konuşacak!

* * *
Mikrofon
BURSASPOR
Bursaspor bu yıl ezber bozan bir takım olacak. Tabuların değişme zamanı geldi. Bursaspor neden şampiyon olmasın, Anadolu'nun gururu olmasın? Sivasspor'da bu heyecanı yaşattı ama maalesef taraftarını yanına çekemedi. Yeşil-beyazlı takım potansiyeli ile şampiyonluğa en yakın takım. Bir Fenerbahçeli olarak Bursaspor'un şampiyonluğu beni üzmez, bilakis çok da sevinirim.

* * *
şeref tribünü
Tolunay Kafkas
Onun için birkaç laf ettiğim bir meslektaşım,"İçimizdeki yabancı o!" ifadesini kullandı. Cuk oturan bir anlatım. Akdeniz insanlarında gördüğümüz sıcaklığın aksine ülkemizdeki bir yabancı hocanın sert bakışlı fotoğraflarını verdi her zaman. Gülerken yakalamak, tebessümünü görmek çok nadirdi. Popülizmi sevmeyen, iş ciddiyetini birinci öncelik yapan bir futbol adamı. Kayserispor'da sadece işiyle öne çıktı, zor günler yaşadı. Magazinel tek bir karede gözükmedi, futbol dışında da konuşmadı. Haksızlığa prim, çirkinliğe izin vermedi. Sertliği mertliğiydi, yanlış anlaşıldı. Gönüllerde hep ayrıcalıklıydı. Gittiği her yerde silinmez izler bıraktı, izi söylemeden. Konuşmadan da çok şey anlatmak, onu anlatmak. Tolunay Kafkas demek çok şey demek… Bilmem anlatabildim mi!

* * *
Kırmızı Kart
ERMAN TOROĞLU
Bildiklerini söylemeyip, saklayıp gündemden düştükten sonra ortaya döküveren isimleri görüyoruz bu aralar. İnanılmaz ifşaatları art arda sıralıyorlar. Örnek mi istiyorsunuz; Erman Toroğlu. Bu aralar faş ettiği konular anlaşılmaz bir şekilde arttı. Bunu ekranlardan uzaklaş(tırıl) masına bağlayanlar var, konuşamamasına bağlayanlar var. Birçok alakasız reklamda oynamasından da öyle gözüküyor. Son çıkışını biliyorsunuz; Bobo olayı. "Alex, Bobo'nun arkadaşı, hemşehrisiymiş ondan dolayı penaltıyı kaçırmış (!) Takımını sattı diyor açıkçası. Fecaat ki ne fecaat! Çok komik ve çok ağır bir itham. Ekransızlık sendromu yeni bir hastalık sanırım. Teşhisi belli, tedavisine geçelim!

* * *
fark'ettim'
BJK1903 RADYO
En sesli taraftar radyosu onlar. Kuruluşları da yeni. Hem de anlamlı bir günde açmışlar BJK1903 radyoyu. İlk merhaba, 19. 03. 2010 günü duyuldu. Sıcacık ortamda, amatör bir aşkla, profesyonel bir yayıncılık ruhuyla. Çok enteresan, kısa zamanda siyahbeyazlıların tek frekansı olmayı başarmışlar. Radyonun başında tanıdık bir isim, aşina bir kişi var, Erdem Ulus. Taraflı radyoda, tarafsız yayını yerinde gördüm. Yolunuz da frekansınız da radyonuzda belli.

* * *
alkışlı'yorum'
YASİN AVCI (Karabükspor)
16 golle 1. Lig'de ilk sırada. Futbola Tirespor'da başlayıp Altay'da profesyonel oldu. Zafer Bilgetay ilk hocası. 9 yıl Altay'da oynadı. Sonra Karabük'e geldi. 1.81 boyunda ve 76 kilogram. Çiftçi bir babanın üç çocuğundan sonuncusu. Altay'da son sezonda 10gol atıp tüm dikkatleri çekti. Süper golcüyü, Süper Lig'de daha yakından izlemeye hazır mısınız?

* * *
Mercek
BLD VANSPOR
dıI Rahim Zafer. Belediye Vanspor hocası. Klasman maçlarına çıkarken 11 takım arasında 7. sıradaydılar. En önemli 7 oyuncu takımdan ayrılmış, transfer yasaları da ekstra sıkıntılarıydı. Pes etmediler. Genç hoca, doğu ekibinde adeta mucize sonuçlara imza atıyor. "Küme düşmesin yeter!" diye emanet ettikleri takım şimdi, 12 maçta 8 galibiyet, 1 beraberlik, 3 mağlubiyet almış. Tam üzerine tutuyoruz merceğimizi.

* * *
BBO
(Bunları bilmeseniz de olur)
Geçen sezon oynadığı Turkcell Süper Lig'den, "En fazla yenilerek (10), en fazla gol yiyerek (34)" düşen Kocaelispor'un bu yıl da Bank Asya 1. Lig'den , "En fazla yenilerek (21), en fazla gol yiyerek (58)" küme düştüğünü bilmeseniz de olur.