Şampiyonluk alameti!

F.Bahçe'yi hiç bu kadar kurulu ve agresif görmemiştim. Dün gece "fazlaca motive" olmuşlardı. Herkes her topa basıyor, birbirinin açığını kapatmak için uğraş veriyordu. Tribünler de buna iştirak edince tadından yenmez bir ilk yarı seyrettik.
Sahada gol için, kazanmak için futbolun tüm gereklerini yerine getiren bir F.Bahçe, futbolun kusurlu hareketlerini tam olarak kavrayamamış bir hakem vardı!
Ligimizin iyi futbol oynayan ekiplerinden Gaziantep, F.Bahçe karşısında neye uğradığını şaşırdı. İlk yarı boyunca sarı-lacivertli takımın ceza sahasına bile giremediler. Baskı yapan, topla oynayan, oyunu domine eden hiç kuşkusuz F.Bahçe'ydi. Müthiş ikili mücadeleler seyrettik. Maç gibi maçtı yani... Real Madrid- Barça maçı halt etmiş!
Hakemle ilgili şeyler yazmayı pek sevmem.
Ama Hüseyin Göçek hem tribünleri hem de iki takım oyuncularını fazlasıyla gerdi.

Gurur duyulacak takım
F.Bahçe sağdan-soldan saldırıyor, olmuyor.
Ortadan gidiyor yine olmuyor.
Anlayacağınız olmayınca olmuyor arkadaş! Antep ekibinin de hakkını yemeyelim.
Canla başla kaleyi savundular.
Bu karşılaşma bana şampiyonlukların kaybedildiği Denizli ve Trabzon maçlarını hatırlattı.
Fazla motivasyondan final vuruşlarında yine panik vardı.
Kadrosunda bu kadar tecrübeli oyuncu bulunduran bir takımda neden böyle panik havası yaşanıyor anlamak mümkün değil.
Uzatma dakikalarına kadar disiplini ve kazanma arzusunu bir an olsun bırakmayan Fenerbahçe bunun semeresini son saniyede de olsa aldı.
Böyle zor bir maçın sonunda atılan gol şampiyonluğun alametidir! Dün gece tribünler, şampiyonluğu böylesine isteyen bir takımları olduğu için emin olun gurur duydu.