22 Kasım 2010 | Pazartesi

Gazozuna maçlar

Kayseri'nin yıllardır galip gelememe hasretini dindirmek istediği ve bunun için Recep Mamur başkanın, kendi kanalından, yoğun ve aleyhte yaptığı propagandayla, stat ilk defa tıklım tıklımdı.
Bu maçın benim için enteresan bir yanı da Kayserispor'un son Galatasaray galibiyetinin 1973 -74 sezonunda babam Osman Turhan'ın (Şampiyon Osman) ayağından gelen golle olmasıydı.
Yozgatlı Mehmet Topuz alkışlanırken, kendi evladı olan Ali Turan'ı yuhalamaları hemşehrilerime doğrusu hiç yakışmadı.
Hafta sonu izlediğim maçlar içinde en çekişmeli ve kalitesi yüksek maç bu karşılaşmaydı.
Çünkü iki takım da kazanmak istiyordu.
Galatasaray'ın Beşiktaş maçına, hedefli çıkabilmesi için 3 puanın şart olduğu bir maçtı.
İlk yarıda iyi oynayan ve çok net pozisyonlar bulan bir Galatasaray izledik.
Tek sırıtan oyuncu olan Hakan Balta'nın tarafından çok açık vermesine rağmen, yine de direncini korudu.

Penaltıyı vermedi
Hasan Ali'nin, Elano'ya yaptığı mutlak penaltıyı hakem görseydi, golü de bulacaktı. Sabri'den orta saha yaratma isteği nereden çıktı anlamıyorum.
Hagi bence boşuna macera arıyor.
Gol atan tarafın, maçı çözeceği ve galip geleceği bir karşılaşmaydı.
İkinci yarıya başlanırken, aynı zevk, tempo ve heyacan devam etmekteydi. Karşılıklı ataklar ve atılamayan goller vardı. İki takım da gol kaçırma yarışındaydılar. Neill'in ileri çıkışları etkiliydi. Kazanmak için bütün herkes risk aldı ve ileri çıktı. Kısacası mücadele vardı, pozisyon vardı ama gol yoktu.
Galatasaray'da oynayan oyuncular bu golleri kaçırmamalıydı.
Galatasaray bundan sonra, en azından iyi oynamayı sürdürsün bari...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor