Özgürce takılın

İki teknik adam, yarım düzine yönetici ve birde genel menajer kıyımıyla başlayan bunun sonuncunda da ibra bile edilemeyen bir yönetim trajedisiyle süregelen rezilliklerin ardından ilk defa ideale yakın bir kadroyla mücadeleye başlayan Galatasaray'la, iyi kadrosuna rağmen bir türlü başarıyı yakalayamayan Antalyaspor arasındaki karşılaşmanın pozisyon açısından hayli tatminkar olacağını bekliyordum.
Nitekim maç aynen söylediğim gibi oldukça tempolu başladı. Bunun en büyük sebebi her iki takımın açık futbolu tercih etmeleriydi. Bir tarafta Tita, Necati ve Mehmet Yılmaz, diğer tarafta Arda, Kewell, Pino ve Stancu. Hangisi ilk golü bulursa bulsun, arkası geleceği belliydi. Arda topu aldığında, arkadaşları çok hareketli olamıyorlar ve Arda'nın 3, 4 kişiyi geçip asist ya da gol vuruşu yapmalarını bekliyorlar. Bu milli takımda da aynen böyleydi. Sanki Arda geldi bizden tamam der gibi herkes. Bülent Ünder ofansif anlamda oyuncularına o özgürlüğü tanıyarak, akıcı oynamalarına imkan vermiş. Ama oyuncuların kafaları bunu alabilecek mi bu muamma...

Antalya'nın kadrosu daha iyi
Erkan'ın attığı golde bu maça yakıştı gerçekten.
Yalnız Galatasaraylı defans oyuncularının ceza sahası içindeki pozisyonları çıkarmakta bu kadar zorlanmaları da ilginçti. Acaba onlar da özgürce takılmak mı istemişler!..
Arda gelip defansın önünden top alıyorsa bu takımın oyuncularına artık bir şey denmez.
İkinci yarıda Galatasaraylı oyuncular 2. golden sonra tamamen dağıldılar. Zaten bana göre Antalya'nın kadrosu daha iyi bir kadro. Şimdi puanları da eşitlendi.
Korkulan oluyor. Acaba bundan sonra düşme mücadelesi mi izleyeceğiz. Ama bu oyuncuların hepsine yuh olsun. Sizi seneye kim alacak? Yine Galatasaray'ın başına kalıp bu eziyeti devam ettirmeyin de ne yaparsanız yapın. Arda zaten gitmiş belli. Yabancılar bitmiş. Sizlerin de içi geçmiş....
Artık ben acı çekiyorum bunları yazarken ki taraftarı düşünün. Hani artık A2 takımını izlesek diyorum. Bu oyuncu grubundan daha iyi olacaklarına kimsenin şüphesi yoktur.